Examples of using "Wohnte" in a sentence and their turkish translations:
O burada yaşardı.
O, orada tek başına yaşadı.
Tom burada yaşardı.
Tom bizimle yaşadı.
O ucuz bir otelde kaldı.
Yıllarca askerî karargâhlarda kaldım.
Ormanda yalnız başına yaşadı.
Amcamda yaşıyordum.
O orada tamamen yalnız yaşıyordu.
Tom 2003'ten beri burada yaşıyor.
Tom'un nerede yaşadığını kimse bilmiyordu.
Tom, Jacksons'la yaşıyordu.
Londra'nın merkezinde yaşadı.
O güzel bir otelde kaldı.
Güzel bir otelde kaldım.
Ucuz bir otelde kaldı.
O güzel bir otelde kaldı.
Ucuz bir otelde kaldım.
Bir parka yakın yaşardım.
Keşke Boston'da yaşasam.
Tom ucuz bir otelde kaldı.
Burada otuz yıldır yaşıyordum.
Orada beş yıl yaşadım.
Tom, Mary'nin nerede yaşadığını bilmiyordu.
Tom güzel bir otelde kaldı.
Tom üç gün Hilton Oteli'nde kaldı.
Ben Park Caddesinde yaşardım.
Tom üç ay bizimle yaşadı.
Tom ormanın derinliklerinde yaşardı.
Tom üç yıl önce burada yaşadı.
Tom buraya taşınmadan önce nerede yaşıyordu?
Tom üç yıl bizimle yaşadı.
Tom hala anne ve babasının evinde yaşıyordu.
On iki yıldır Kamakura'da yaşıyorum.
Üniversite günlerinde Kyoto'da yaşadı.
- Polis suçlunun nerede yaşadığını ortaya çıkardı.
- Polis sabıkalının nerede olduğunu buldu.
Ailem yirmi yıldır burada yaşıyor.
Çocukken bu evde yaşadım.
Tom birkaç yıl Boston'da yaşadı.
Sınıf arkadaşlarımdan biri Boston'da yaşardı.
Tom Mary'nin nerede yaşadığını bildiğini söyledi.
Tom üç yıldır bize bitişik yaşadı.
Tom, Lyon'daki savaş sırasında yaşıyordu.
Bu onun yaşadığı evdir.
Tom benimle aynı apartman binasında yaşardı.
Bu, bir çocukken şairin yaşadığı ev.
Tom kısa süre sadece Boston'da yaşadı.
Tom üniversiteye giderken amcasıyla birlikte Boston'da yaşadı.
O günlerde, o, evde tek başına yaşıyordu.
Bin Singapurda yaşadı.
Tom Mary'nin nerede yaşadığını biliyordu.
Mary'nin nerede yaşadığını bilen tek kişi Tom değildi.
Tom, üniversiteye giderken Avustralya'da amcasıyla yaşadı.
Yakında yaşayan çiftçi araştırmak için geldi.
O, 56 Russell Square'de yaşadı.
Tom bana bitişik yaşardı.
Otelde kaldığım odanın manzarası çok güzeldi.
Tom tekrar Chicago'ya taşınmadan önce üç yıl boyunca Boston'da yaşadı.
Ben Roma'da yaşarken, her gün metroya bindim.
Tom bizden uzakta olmayan kirasız küçük bir evde yaşıyordu.
Dışişleri bakanı görüşmelere katıldı.
Tom, Mary'den ayrıldıktan sonra bir süre arabasında yaşadı.
Tom kaldığı oteldeki servisten memnun kalmadı.
O, yaz okuluna devam ederken nehrin yanındaki bir çadırda yaşadı.
- Tom bu otelde üç hafta kaldı.
- Tom üç hafta bu otelde kaldı.
Buraya gelmeden önce Boston'da yaşıyordum.
Tom Boston'un ilginç bir bölümünde yaşadı.
Kaldığım birçok farklı otelden çaldığım bir havlu koleksiyonum var.
Tom on yıldan biraz daha uzun süredir o küçük evde yaşadı.
O, şehirde yaşamaktan hoşlanmıyordu.