Examples of using "Weile" in a sentence and their turkish translations:
- Acele ile menzil alınmaz.
- Acele giden ecele gider.
havada kalmasına yol açar.
- Acele işe şeytan karışır.
- Acele ile menzil alınmaz.
- Acele giden ecele gider.
- Acele yürüyen yolda kalır.
Tom bir süre tereddüt etti.
O bir süre tereddüt etti.
Bir süre kalabilir misin?
Biraz zaman alabilir.
Tom bir süre izledi.
Bu biraz zaman alacak mı?
Tom bir süre sessiz kaldı.
O, bir süre orada durdu.
- Bir müddet sessiz kaldı.
- Bir süre sessiz kaldı.
Tom bir süre orada durdu.
Bir süre için buraya park edebilir miyim?
bunlar bir süre sonra çarpışabilir
O bir süre dinlendi.
Bir süre öyle kaldılar.
O uzun bir süre burada bekliyor.
Biz bir süre dinlendik.
Bir süre sonra sıkıcı olur.
Bir süre yalnız kalmak isterim.
Tom bir süre için dışarıda olacak.
Bir süre sonra yeniden yürümeye başladılar.
- Bir süre burada kalır mısın?
- Lütfen bir süreliğine burada kalır mısın?
O, bir süre burada kaldı.
Tom kısa bir süre önce buradaydı.
Bu haberi bir süre kendinize saklayın.
Bir süre sonra aklıma bir şey geldi.
bir süre sonra bu akışkanlık durağan hale geliyor
bir süre sonra karıncalar bu yuvalarını terk ediyor
Uzun bir süredir buradayız.
Bu öğleden sonra bir süre çalıştım.
Bir süre kızartılmış yiyeceklerden kaçının.
Bir ata bindiğimden beri bir süre oldu.
bir süre sonra artık kendini belli etmeye başlıyor
bölgesel olarak kalıyor ve yok oluyor bir süre sonra
daha sonra orada ünlü bir restoranın işletmeciğini yaptı bir süre
Bir süre sonra hammaddesiz kalan ülkeler
Soruyu bir süre düşünüp taşındı.
Bu garajı inşa etmek bir süre aldı.
Tom bir süre buradaydı.
O, bir süre önce eve geri geldi.
- Bir süre dinlenmen gerektiğini düşünüyorum.
- Bence bir süre dinlenmelisin.
Kalmamı istersen daha uzun bir süre kalırım.
Bir süre beklemek umurumda değil.
Bir süre önce Tom'u gördüm.
Tom bir süre önce eve geri geldi.
Bir süre Tom'a bakmanı istiyorum.
bir süreden sonra ise çileden çıkıyor sınıf ayrımı yüzünden
ve bir süre sonra çarpışmaya başladılar
Ama bir süre sonra, farklı orman türleri görüyorsunuz.
Bir süre sonra, normal hayatına devam etmeye başladı.
Onu ikna etmek biraz zaman aldı.
Uzun bir süre buraya geri dönmeyeceğim.
Onun erkek kardeşi şimdi bir süredir kayıp.
Bir süre bekleyeceğiz.
ama geri dönüp su almak çok zaman alacak.
uygulayalım uygulayalım. Bir süre sonra ne olacak?
Bir süre sonra ana sayfa anlaşması da yaptı Microsoft ile
Süzme peynir yediğimden beri bir süre oldu.
Bir süre Tom'dan haber almadım.
Tom buraya gelene kadar bir süre olabilir.
Bilgisayarını bir süre kullanabilip kullanamayacağımı merak ediyordum.
Bana ihtiyacın olursa bir süre daha burada kalabilirim.
Çok çalışıyorsun. Bir süre ağırdan al.
örneğin; bir gemi suda ilerlerken gözden bir süre sonra kayboluyor
Konuşmasının bir bölümünü unuttu ve bir süre doğaçlama yapmak zorunda kaldı.
Bunu yaptığımdan beri bir süre oldu.
Doktorum bana bir süreliğine alkol içmekten kaçınmamı önerdi.
Koltuklar hazır oluncaya kadar bir süre beklemekten başka bir şey yapamayız.
Ben sadece bir süre önce parkta burada Tom'u gördüm.
Bir süredir gitarımı çalmadım.
Bir süre sonra, o kendi yalanlarına inanmaya başladı.
- Biraz sürebilir.
- Biraz zaman alabilir.
bir süre sonra bu davalılar masraf yapmamak için beraber gidip gelmeye başladılar
öldürebildiğini öldürüp bir süre sonra kendisi de yok olacaktı
Mary'den bahsetmişken, uzun zamandır onu görmedim.
Böyle bir şey yaptığımdan beri bir süre oldu.
Bir süre sonra kolunun altında bir sözlükle geri döndü.
Otobüsü uzun bir süre boyunca bekledim ama o asla gelmedi.
Mary ve John tartıştılar, ancak bir süre sonra barıştılar.
Hardallı bir şey yediğimden beri bir süre oldu.
Bir süre sonra, yolda yürümediğimizi fark ettim.
Bir süre sorunlarını unut ve bizimle akşam yemeği yemeye gel.
o zaman bir süre sonra bizim dünyanın sonuna gittiğimizde aşağıya düşmemiz gerekmez mi?
bir süre sonra ise artık söylediğin yalana kendin inanmaya başlıyorsun
Bir süre bu ata binebilir miyim?
ve bir süre sonra ise toplumdan dışlanmaya başlıyor ve yalnızlaşıyor
Sanki onun ona söylemediği bir şey olup olmadığını merak ederek Tom bir an Mary'ye baktı.
Bir süre sonra not çıkartma ve taslak hazırlama yeteneğini de elde etti Da Vinci
Bir baharın soğuk suyunda eteğimi yıkadıktan sonra ben bir süre oturdum.
Şaşkınlık ve hayranlık dolu olarak ona baktım. Bir süre sonra o seslendi "Aval aval bakarak orada durma!"
- Lütfen bir dakika bekler misin?
- Birkaç dakika bekler misiniz?
- Biraz bekler misin?
- Birkaç dakika beklemenizin bir sakıncası var mı?
- Bir süre bekleyebilir misin?
- Bir saniye bekler misin?
- Biraz bekleyebilir misin?
Bir süre burada oturup manzaraya bakalım.
Faturaları nasıl ödeyeceğiz? Kıyıda köşede parası olan insanlar evet bir süre daha rahat.
Onun ne söylemeye çalıştığını anlamak bir süremi aldı.
Tom bir süre için bizimle birlikte kalıyor olacak.
Dr. Miller, bir süre beklemenizi istiyor.