Examples of using "Warnen" in a sentence and their turkish translations:
Annemi uyarmalıyım.
- Seni uyarmalıydım.
- Sizi uyarmalıydım.
- Seni uyarmam gerekirdi.
Onu uyarmalıyım.
Onu uyarmalıyım.
Onları uyarmalıyız.
Onu uyarmalıyız.
Seni uyarmak istedim.
Tom'u uyarmak zorundayım.
Onu uyaracağım.
- Tom'u uyarmak zorundayız.
- Tom'u uyarmamız gerekiyor.
- Tom'u uyarmalıyız.
Tom'u uyaracağım.
Onları uyarmak istedim.
Seni daha önce uyarmam gerekirdi.
Tom'u uyar.
Sadece seni uyarmak istedim.
Tom Mary'yi uyarmaya çalıştı.
Seni uyarmaya geldim.
Bizi uyarı olmadan geldi.
Onu uyarmaya çalıştım..
Onu uyarmaya çalıştım.
Onu daha önce uyarmalıydın.
Onu uyarmaya çalıştım.
Daha önce Tom'u uyarmalıydın.
Seni uyarmalıyım, bu oyuncak bağımlılık yapıcıdır.
Tetikteki foku uyarmaya yetiyor bu.
Herkesi uyarmak için önde koştum.
Seni Tom hakkında uyarmak için buraya geldim.
Tehlikeyi sezmek için duyma yetilerine güvenirler.
Belki Tom bizi bir şey hakkında uyarmaya çalışıyor.
Tom'u uyarmam gerekip gerekmediğini merak ediyorum.
Sanırım seni Tom hakkında uyarmalıydım.
Karanlıktaki feryatlar herkese tehlikeyi bildiriyor.
Dönmeden önce diğer sürücüleri uyarmak için sinyal lambalarını yak.
Bunun olabileceği konusunda seni uyarmalıydım.
Onu uyarmaya çalıştım ama o dinlemedi.
Tom, Mary'yi uyarmaya çalıştı ama o ona aldırmadı.
Sanırım bu kısmen benim hatam. Seni uyarmam gerekirdi.
Onlara bir uyarı vermeksizin insanların maaşlarını kesemeyiz.
Onu Tom hakkında uyarmaya çalıştım ama o beni dinlemeyecek.