Examples of using "Wanderte" in a sentence and their turkish translations:
O, ormanda dolaşıyordu.
Tek başıma ormanda yürüdüm.
Tom otuz yaşındayken Avustralya'ya göç etti.
Onun ailesi Amerika Birleşik Devletleri'ne göç etti.
Tom hapse düştü.
Maskesiz şekilde dolaştı. Sonra ne oldu biliyor musunuz? Öldü.
Neredeyse yok etmek üzereler. Çin devlet başkanı ise Wuhan sokaklarında dolaştı.
Tom otuz yaşındayken Avustralya'ya göç etti.
Ertesi sabah Beyaz Ördek, yavrularını arayarak göletin etrafında dolandı durdu; isimleriyle seslendi, aradı taradı ama onlara dair hiçbir ize rastlayamadı.