Translation of "Vorwärts" in Turkish

0.003 sec.

Examples of using "Vorwärts" in a sentence and their turkish translations:

Sie bewegten sich langsam vorwärts.

Yavaş yavaş ilerliyorlardı.

Sie machten einige Schritte vorwärts.

Onlar ileriye doğru birkaç adım attılar.

Und ich komme eigentlich kaum noch vorwärts.

Derin çamurda birkaç adım atmakta bile çok zorlanıyorum.

Wer nicht vorwärts geht, der kommt zurücke!

Eğer ileriye gitmiyorsan geriye gidiyorsun.

Die Warteschlange bewegt sich sehr langsam vorwärts.

Kuyruk çok yavaş ilerliyor.

Das Eichhörnchen ging gegen den sehr starken Wind vorwärts.

Sincap kuvvetli rüzgara karşı ilerledi.

„Vorwärts gehen wir in Formation, ohne Panzerung gegen blaue Stahlkanten.

"İleriye doğru, mavi çelik kenarlara karşı zırh olmadan formasyona giriyoruz .

Drängte später die Kavallerie vorwärts, um 7.000 russische Gefangene zu unterstützen.

daha sonra, 7.000 Rus esirinin alınmasına yardım etmek için süvarilerle birlikte ilerlemeye başladı.

Als er vorwärts eilte, nahmen seine Adjutanten die Leiter von sich,

İleri atılırken yardımcıları ondan merdiveni kaptı

Es kann die Krankheit leicht kilometerweit vorwärts bewegen, da es fliegen kann

uçabildiği için kilometrelerce ilerideki bir yere kolayca hastalığı taşıyabiliyor

Wenn wir uns der Seite der Welt nähern, gehen wir diesmal rechtzeitig vorwärts

Dünyanın döndüğü tarafa doğru ilerlersek bu sefer ileriye doğru gideriz zamanda

Man kann das Leben nur rückwärts verstehen, aber man muss es vorwärts leben.

Hayat sadece geriye doğru anlaşılabilir ama ileriye doğru yaşanmalıdır.

Das Verrückte am Leben ist, dass man es vorwärts lebt und rückwärts versteht.

Hayatın çılgınlığı, ileriye doğru yaşamak ve geriye doğru anlamaktır!