Translation of "Vorteile" in Turkish

0.009 sec.

Examples of using "Vorteile" in a sentence and their turkish translations:

Nur einige der Vorteile :

:

Dieses Verständnis hat große Vorteile.

Bu kavramsallaştırmanın harika faydaları var.

Was hat das für Vorteile?

Bunun avantajı nedir?

Die Mnemotechniken bringen häufig Vorteile.

Ezberleme yöntemleri genellikle efektiftir.

Aber es gibt andere Vorteile.

Fakat başka avantajlar var.

Was sind die Vorteile dieser Technologie?

Bu teknolojinin avantajları nelerdir?

Unser Plan hat viele zusätzliche Vorteile.

Planımızın bir sürü ekstra avantajları var.

Schön zu sein hat viele Vorteile.

- Güzel olmanın bir sürü yararı vardır.
- Güzel olmanın bir sürü faydası vardır.

Was, wenn man nicht meine Vorteile hat?

Peki ya siz benim avantajlarıma sahip değilseniz?

In einer Großstadt zu leben, hat viele Vorteile.

Büyük bir şehirde yaşamanın birçok avantajları var.

Flexibilität ist einer der vielen Vorteile der Heimarbeit.

Evde çalışmanın birçok yararından biri esnekliktir.

Bald wird die Löwin die Vorteile dunkler Nächte verlieren.

Dişi aslan, Yeni Ay'ın kara gecelerinin getirdiği avantajı yakında kaybedecek.

Er zieht immer Vorteile aus den Fehlern seiner Rivalen.

O her zaman rakipleri tarafından yapılan hatalardan yararlanır.

Sehschwäche hat ihre Vorteile. Sie fördert zum Beispiel die Fantasie.

Az görmenin bazı avantajları vardır; örneğin, o hayal gücünü geliştirir.

Die Firma bietet den Angestellten Vorteile bei der Kranken- und Lebensversicherung.

Şirket tüm çalışanları için sağlık bakımı ve hayat sigortası avantajları sağlar.

Es wird dir Vorteile einbringen, wenn du dein soziales Umfeld erweiterst.

Genişlemiş bir sosyal ufuk avantaj getirecektir.

Solche Vorteile halfen ihm, die atemberaubende Einkreisung von Macks österreichischer Armee in Ulm zu erreichen.

Bu tür avantajlar, Mack'in Avusturya ordusunun Ulm'deki çarpıcı kuşatmasını elde etmesine yardımcı oldu.

Sie nutzen die Herausforderungen des Winters als Vorteile und sind wahre Meister dieser langen nordischen Nächte.

Kışın sunduğu zorlukları avantaja çevirerek o uzun kuzey gecelerinin hakiki hâkimleri hâline gelmişlerdir.

- Tom hat, da im Zweifel, zu Marias Gunsten sich entschieden.
- Tom ließ seinen Zweifel Maria zum Vorteile gereichen.

Tom, Mary'nin yapmadığını varsaydı.

- Denken Sie über Vorteile und Nachteile nach, bevor Sie sich entscheiden!
- Denke über Vor- und Nachteile nach, bevor du dich entscheidest!

Karar vermeden önce avantajlar ve dezavantajlar üzerinde düşünün!

Fortschritte in Wissenschaft, Technik und anderen Bereichen der Gesellschaft in den letzten 100 Jahren haben der Lebensqualität sowohl Vorteile als auch Nachteile eingebracht.

Son 100 yılın bilim ve teknoloji ve topluluğun diğer alanlarındaki gelişmeler hayat kalitesine hem avantajlar hem de dezavantajlar getirdi.