Examples of using "Vorteil" in a sentence and their turkish translations:
Onun küçük bir avantajı var.
Bizim bir avantajımız var.
O avantajdı.
Her avantajın dezavantajı vardır.
Senin iyi bir eğitim avantajın var.
Bu onun avantajı için.
O küçük bir avantaja sahiptir.
Her avantajın dezavantajı vardır.
Dişi puma avantajı ele geçirmiş durumda.
Yakışıklı olmak bir avantajdır.
Onlar üzerinde her türlü avantaja sahibiz.
Biz onlara göre avantajlıyız.
Bunu yapmanın avantajı yoktur.
Kim kârlı?
Bu teknolojinin avantajı nedir ?
- Avantaj hâlâ Tom'da.
- Tom hâlâ avantajlı.
O her fırsatı kullandı.
Basketbolda uzun oyuncuların avantajı vardır.
Onun iyi eğitim avantajı var.
Ama ondan başka bir çıkarım vardı.
Burada kalmanın hiçbir avantajı yok.
sağlayan İskandinav savaşçılar tarafından terörize edilmişti .
Ehliyetinin olması bu iş için bir avantaj.
- Daha fazla beklemekte bir fayda görmüyordu.
- Daha fazla beklemenin hiçbir faydası olmadığını anladı.
Bilgisayar kullanabilmek bir avantajdır.
Tek faydası ufkunu genişletmişti o insanlar
Şimdilik onun sözüne inanmalıyız.
Kendi acemi sürüsünün yarattığı kargaşa dişi için avantaja dönüşüyor.
Öte yandan bazı hayvanlar geceyi avantaja çevirir. YAĞMUR ORMANLARINDA GECE
Tom onu yapmamızı önerdiğin şekilde onu yapmanın bir avantajı olduğunu düşünmüyor.
Yerçekimini yararınıza kullanabiliyorsanız, onu yapın.
Üstün görüş ve manevra kabiliyeti... ...şahin ve doğanlara gündüz avantaj sağlıyor.
Vikinglere ölümcül üstünlük sağlayan bir şey daha var mıydı?
Şimdi çok çalışmak sizin yararınıza olacaktır.
Bir bilgisayar kullanabiliyor olmak avantajlıdır.
Ulus devletlerin varlığı, dünya'nın geri kalanında Avrupa'ya büyük bir avantaj sağladı.
Ancak avantajını takip edemedi ve savaşın taktiksel idaresini başkalarına
Kel olmanın avantajı, çorbada saç teli bulmamaktır.
İlk başta, bir Romen dili konuştuğum için bir avantajım olduğunu düşündüm.
Biz hiç kimsenin kendi kısa vadeli kazançları için Amerikan halkından yararlanmadıklarından emin olacağız.
Wellington'un Quatre Bras'taki birliklerine karşı, avantaja sahip olduğunda çok temkinliydi.
Hepimiz kanun önünde eşitiz, ancak zenginlerin çoğu kez büyük bir avantajı var.
Okumamayı seçenlerin okuyamayanlara göre hiçbir avantajı yoktur.
Otomatik kapıların kesin bir avantajı, insanlar kapı kollarına dokunarak bulaşıcı hastalıklarını yayamayacaklarıdır.
Serbest çalışmanın avantajı zamanını özgürce bölebilmendir. Dezavantajı ise gerçekten gün boyunca çalışmak zorunda olmandır.
Başkalarının hakkında kötü konuşarak bir şey kazanamazsın.