Examples of using "Viertelstunde" in a sentence and their turkish translations:
On beş dakika erken geldin.
Tom 15 dakika içinde burada olacak.
Lütfen on beş dakika içinde hazır ol.
Kestaneler en azından on beş dakika kaynamalı.
On beş dakika daha ve burada kalmayacağım.
Buradan kampüse yürümek on beş dakika sürer.
On beş dakika içinde bir toplantım var.
Tom'un öğle yemeğini yemesi için sadece on beş dakikası var.
Tom bana otuz dakika geç kaldığımı söyledi.
Otobüs her on beş dakikada hareket eder.
On beş dakika sonra sıkıldı.
On beş dakika sonra sıkıldı.
On beş dakika içerisinde orada olacağım.
Buradan istasyona yürümek yaklaşık 15 dakika sürüyor.
Odanı temizlenin 15 dakikadan daha fazla süreceğini sanmıyorum.
Tom sadece on beş dakika kendinden geçmişti.
Tom çekmeceyi bir levye ile kaldırarak açmaya çalışarak on beş dakika harcadı fakat onu açamadı.
Tom on beş dakika sonra sıkıldı.