Examples of using "Vertreter" in a sentence and their turkish translations:
Ben bir satıcıyım.
O büyük bir sigorta şirketinin temsilcisidir.
Bu politikacı, tipik bir şampanya sosyalistidir.
Bir hükümet yetkilisi gazetecilerin sorularını yanıtladı.
O, şirket temsilcisi olarak toplantıya katıldı.
Şirket konuyu görüşmek için birkaç temsilci gönderdi.
Biz onu temsilcimiz olarak atadık.
Her şahıs, doğrudan doğruya veya serbestçe seçilmiş temsilciler vasıtasıyla, memleketin kamu işleri yönetimine katılmak hakkını haizdir.