Examples of using "Verbietet" in a sentence and their turkish translations:
Her din cinayeti yasaklar.
Antlaşma, kimyasal silah kullanımını yasaklar.
Okulun kıyafet kodu saçınızı doğal olmayan bir rengi boyamanızı yasaklıyor.
Antlaşma atom bombası ve hidrojen bombasını yasaklıyor.
Eski Ahit kabuklu deniz ürünlerini yemeyi yasaklar.
Bunu yapamayacağımı söyleyen bir kural var mı?