Examples of using "Jede" in a sentence and their turkish translations:
Her biri.
Evet, hem de her biri.
Her oy sayılır.
Buraya her gece gelir misin?
Her satırı yazın.
Her biri yaklaşık yarım saatti
Evet, hem de her biri.
Onlar her derse devam eder.
Her din cinayeti yasaklar.
Her durum farklıdır.
Her kar taneciği benzersizdir.
Her zaman bana uygun olacaktır.
Her gece rüya görürüm.
Her gece seni arayacağım.
bulabileceğimiz her kaplıcayı örnekliyoruz --
...her saat ayrı bir zorluk çıkarır.
Çünkü herkesin saati birbirinden farklı
Onun çok miktarda kitabı var.
O her hafta bana yazar.
Onun çok fazla öğretmenlik deneyimi var.
Onu her hafta yaparlar.
Her hafta balık yerim.
Çok zamanım var.
Tom bana her hafta yazar.
Altın herhangi bir kaleyi fethedebilir.
Mary birçok takı takar.
Yaptığımız her eylem,
Bol miktarda yiyeceğimiz var.
Onlar her gece telefonda konuştu.
Senin bir sürü arkadaşın var.
Her lamba sihirli değildir.
Her hikayenin iki tarafı vardır.
Pek çok fikrim var.
Her hareketin kendi sonucu vardır.
Ben bunu her hafta yaparım.
O bana her hafta yazar.
Her dakika bir hediyedir.
Çok eğleniyorum.
O, ona her hafta yazar.
İddiaya göre her dil öğrenilebilirdir.
Her hafta alışverişe gider misin?
- Her olasılığı göze aldılar.
- Her olasılığı göz önünde bulundurdular.
Her yeni dil bir oyun gibidir.
Bu tür yosunlarda bir sürü besleyici madde vardır.
Onlar buna miktarda sahipler.
Böyle bir altınfıçı kaktüsünde bol miktarda iyi sıvı bulunur.
dünyadaki hemen hemen her canlı
ve doğada herhangi bir bitkinin
Partinin her dakikasından zevk aldık.
Yanımda çok param var.
O program iki haftada bir yayınlanır.
Kumarbaz epey para kaybetti.
Daha fazla tartışma gereksiz.
- Çok eğleneceğiz.
- Çok güzel vakit geçireceğiz.
Her kuralın bir istisnası vardır.
Her gece senin hayalini kuruyorum.
O her hafta bisikleti yıkar.
Tom her gece Mary'yi arar.
Her kedinin kendi kişiliği var.
Şimdiye kadar her testi geçtim.
Her gece onun hayalini kuruyorum.
Her gece onu hayal ediyorum.
Tom her hafta arabasını yıkar.
Her çağın kendi efsaneleri vardır.
Onlar birazdan burada olacaklar.
Proje büyük miktarda para gerektiriyor.
Tom'un ebeveynlerinin çok parası var.
Her dil dünyayı farklı şekilde görür.
Bütün bitkiler suya ve ışığa ihtiyaç duyarlar.
Her otuz dakikada tıraş olur musun?
Verebileceğiniz her türlü yardıma çok memnun olurum.
Her sezonun kendi güzelliği vardır.
Her hafta sinemaya giderim.
Stadyumda bir sürü insan vardı.
Her hafta yirmi kitap okur.
Bir seçimde her oy sayılır.
Her sitenin benzersiz bir adresi vardır.
Her Harlot bir zamanlar bakireydi.
Dansçının her hareketi mükemmeldi.
Yapacak çok işimiz var.
- Her anneye çocuğu sevimlidir.
- To every mother her child is cute.
Tom pazartesi günleri her zaman burada mı?
- Kaybedecek zaman yoktu.
- Kaybedecek tek bir saniye bile yoktu.
her ufak davranışı, her türün ne yaptığını ve nasıl etkileşim kurduklarını anlayabilmek için yapılması gereken çok şey var.
Her gece radyo dinlerim.
Seni her gün özlüyorum. Sana her saat ihtiyacım var. Seni her dakika hissediyorum. Seni her saniye istiyorum. Seni sonsuza kadar seviyorum.
Orada bol miktarda güzel kız var.