Examples of using "Treffen" in a sentence and their turkish translations:
Eşleriyle birlikte gezmelere toplantılara
O seninle tanışmak istedi.
eğitim sistemimize ket vurulması
Kimle buluşuyoruz?
Neden Tom'la buluşmamı istiyorsun?
Sen toplantıyı kaçırdın.
Neden burada buluşuyoruz?
Havaya atılan hedefi vurman gerekiyor.
Öğretmenle tanışmak istiyorum.
Sizinle nerede buluşabiliriz?
bir mana farklılığı seziyordum.
“Düzenlemeleri yapmamız lazım.
Önleminizi alın
Toplantı iptal edildi.
Seninle tanışmak istedim.
Onların karşılaşmaları kaçınılmazdı.
- Tom'la tanışmak istiyorum.
- Tom'la buluşmak istiyorum.
- Tom ile tanışmak istiyorum.
O benimle tanışmak istedi.
O seninle tanışmak istedi.
Tom Mary ile tanışmak istedi.
Onu karşılamalısın.
Bazen onlarla buluşuyoruz.
Sizi göreceğiz.
- Tom'la buluşmalısın.
- Tom'la buluşmalısınız.
- Tom ile buluşmalısın.
- Tom ile buluşmalısınız.
- Tom'la tanışmalısın.
- Tom'la tanışmalısınız.
- Tom ile tanışmalısın.
- Tom ile tanışmalısınız.
- Tom'la buluşman gerekir.
Orada buluşalım.
Tom'u göreceğim.
Tom'la buluşalım.
Tom'la buluşacağız.
- Tom'la buluşacaksın.
- Toma'yla buluşacaksın.
Tanışabiliriz.
- Tom benimle buluşmak istedi.
- Tom benimle tanışmak istedi.
- Hep seninle tanışmak istemiştim.
- Her zaman seninle tanışmak istemiştim.
Toplantıya katılmayı planlıyor musun?
Seninle bir toplantıları olmasını istiyorlar.
Kendi kararlarını vermelisin.
Seni görmeyi istiyorum.
Itoh adlı bir kişi sizinle görüşmek istiyor.
Onunla tanışmak istiyorum.
Beşte görüşürüz.
2.30'da buluşalım.
- Seninle otobüs durağında buluşabilirim.
- Sizinle otobüs durağında buluşabilirim.
Tiyatronun önünde buluşalım.
Bir karar vermelisiniz!
diyen insanlarla karşılaşıyoruz
yeter ki biz önlemimizi alalım
Ben, Kumiko'yu görmek için can atıyorum.
Toplantı geçen aydı.
Biz nerede buluşacağız?
Toplantı burada yapıldı.
Toplantıya katılım iyiydi.
Biz toplantıyı iptal etmek zorundayız.
Nerede buluşmalıyız?
Toplantı yıllık olarak düzenlenmektedir.
Saat birde buluşalım.
O bir karar veremez.
Onu orada karşılayacağım.
Bizim gizli bir toplantımız vardı.
Yarın birlikte olalım.
Pazar günü buluşalım.
Bir karar vermek zorundayım.
İnsanlar bazen mantıksız kararlar verirler.
Yarın randevumuzu unutma.
- Ben Tom'la tanışmak istemiyorum.
- Ben Tom'la buluşmak istemiyorum.
Biz bir seçim yapmak zorundayız.
Yarın buluşalım mı?
Biz pazar günü buluşacağız.
O seni görmek için hevesli.
- Bir seçim yapmak zorunda kaldım.
- Bir seçim yapmak zorundaydım.
- Toplantı üçte başlar.
- Toplantı saat üçte başlıyor.
Ne zaman buluşacağız?
Birbirimizi daha sık görmeliyiz.
Bir yerde buluşabilir miyiz?
Peki bugün buluşmaya ne dersin?
Kararlarımı kendim verebilirim.
Onunla tanışmak istiyorum.
Tom'un bir karar vermesi gerekiyor.
Nerede buluşacağız?
Biz tiyatroda buluşacağız.
Seninle nerede görüşebilirim.
Tom seninle orada buluşacak.
- Tom ile nerede buluşabilirim?
- Nerede Tom'la buluşabilirim?
Yasadışı toplantılara gitmeyin.
Bugünkü toplantı iptal edildi.
Gerçekten Tom'u görmek istiyorum.
- Düzenlemeler yapmaya başlamalıyız.
- Düzenlemeler yapmaya başlamamız gerekiyor.
Henry seni görmek istiyor.
Bu yüzden onunla tanışmak istedi.
Tom seninle tanışmak istemiyor.
Pazartesi buluşalım.
Sami'nin bir karar vermesi gerekiyor.
Birbirimizi daha sık görmeliyiz.
Onunla tanışmayı kabul etmedim.
Kütüphanede buluşalım mı?
Biz bu akşam onunla görüşeceğiz.