Translation of "Todes" in Turkish

0.006 sec.

Examples of using "Todes" in a sentence and their turkish translations:

Er starb eines unnatürlichen Todes.

O doğal olmayan bir ölümle öldü.

Er starb eines natürlichen Todes.

O, doğal nedenlerden öldü.

Er starb eines traurigen Todes.

O, hüzünlü bir ölümle öldü.

Tom starb eines natürlichen Todes.

- Tom eceliyle öldü.
- Tom doğal nedenlerle öldü.

Jane starb keines natürlichen Todes.

Jane doğal bir ölümle ölmedi.

- Wir befanden uns im Angesicht des Todes.
- Wir standen im Angesicht des Todes.

Ölümle yüz yüze kaldık.

- Was tatest du zum Zeitpunkt ihres Todes?
- Was taten Sie zum Zeitpunkt ihres Todes?

Onun ölümü sırasında ne yapıyordun?

Todes - das erwarten Sie von Helden.

- kahramanların yapmasını beklediğiniz şey bu.

Leben ist der Anfang des Todes.

Yaşam, ölümün başlangıcıdır.

Sie ist eines natürlichen Todes gestorben.

Doğal sebeplerden öldü.

...sind Friedhöfe nicht nur Orte des Todes.

...mezarlıklarda sadece ölümle karşılaşılmaz.

Er stand an der Pforte des Todes.

Ölümün kapısındaydı.

Sie steht an der Schwelle des Todes.

O ölmek üzere.

Der Grund seines Todes bleibt noch ein Rätsel.

Onun ölümünün sebebi bir sır olarak kalır.

„Du meinst den Garten des Todes“, flüsterte sie.

"Ölüm Bahçesi demek istiyorsun" diye fısıldadı.

In der Stunde ihres Todes erleidet sie Qualen.

O, ölümü sırasında, acı çekiyor.

Die Leute waren wegen seines plötzlichen Todes in tiefer Trauer.

İnsanlar onun ani ölümüne derinden üzüldüler.

Die Geburt ist, auf eine Art, der Anfang des Todes.

- Doğum bir şekilde ölümün başlangıcıdır.
- Doğum bir anlamda ölümün başlangıcıdır.

Die Töchter erholten sich von dem Schock des Todes ihres Vaters.

Kızlar, babalarının ölümünün yarattığı şoku atlattılar.

Ich bin der Engel des Todes und bin gekommen, um euch alle zu holen.

Ben ölüm meleğiyim ve hepinizi almak için geldim.

- Ich bin gegen die Benutzung des Todes als Strafe. Ich bin genauso gegen seine Benutzung als Belohnung.
- Ich bin dagegen, den Tod als Strafe zu verhängen. Ich bin auch dagegen, ihn als Belohnung zu gewähren.

Ölümü bir ceza olarak kullanmaya karşıyım. Onu bir ödül olarak da kullanmaya karşıyım.