Translation of "Töchter" in Turkish

0.005 sec.

Examples of using "Töchter" in a sentence and their turkish translations:

- Hast du Töchter?
- Habt ihr Töchter?
- Haben Sie Töchter?

Hiç kızın var mı?

- Sind das deine Töchter?
- Sind das Ihre Töchter?
- Sind das eure Töchter?

Bunlar senin kızların mı?

Die Töchter stricken.

Kızlar örüyorlar.

Ich habe zwei Töchter.

İki kızım var.

Ihr seid ihre Töchter.

Siz onun kızlarısınız.

Sie haben zwei Töchter.

Onların iki kız çocuğu var.

Sie hat zwei Töchter.

Onun iki kızı var.

Er hat drei Töchter.

Onun üç tane kızı var.

Deine Töchter sind schön.

Kızlarınız güzel.

Wir haben zwei Töchter.

Biz iki kıza sahibiz.

Er hat zwei Töchter.

- Onun iki kız çocuğu var.
- İki kızı var.

Wir haben drei Töchter.

Üç tane kızımız var.

Ich habe drei Töchter.

- Üç kız evladım var.
- Üç kızım var.
- Üç tane kızım var.
- Benim üç kızım var.
- Benim üç tane kızım var.
- Benim üç tane kız evladım var.
- Üç tane kız evladım var.

Tom hat zwei Töchter.

Tom'un iki kız çocuğu var.

Tom hat drei Töchter.

Tom'un üç kızı vardır.

Das sind meine Töchter.

Bunlar benim kızlarım.

- Deine Töchter sind beide sehr schön.
- Ihre Töchter sind beide sehr schön.
- Eure Töchter sind beide sehr schön.

Kızlarının ikisi de çok güzel.

Er hat zwei verheiratete Töchter.

Onun evli iki kızı var.

Eine Witwe hatte drei Töchter.

Bir dulun üç kızı vardı.

Herr Suzuki hat drei Töchter.

Bay Suzuki'nin üç kızı var.

Tom hat drei wunderschöne Töchter.

Tom'un üç harika kızı var.

Tom und Maria haben drei Töchter.

Tom ve Mary'nin üç tane kızları var.

Haben Sie Söhne und Töchter gezeugt?

Oğullarına ve kızlarına babalık ettin mi*

Die drei da sind seine Töchter.

Şu üçü onun kızları.

Tom und ich haben drei Töchter.

Tom ve benim üç kızımız var.

Maria und Elke sind Toms Töchter.

Mary ve Alice, Tom'un kızlarıdır.

Ich habe zwei Töchter und zwei Söhne.

İki kızım ve iki oğlum var.

Tom hat einen Sohn und zwei Töchter.

Tom'un bir oğlu ve iki kızı var.

Sie hat einen Sohn und zwei Töchter.

Onun bir oğlu ve iki kızı vardır.

Ich habe zwei Söhne und zwei Töchter.

İki oğlum ve iki kızım var.

Tom hat zwei Töchter. Beide sind verheiratet.

Tom'un iki kızı var. Her ikisi de evli.

Sie hat einen Mann und zwei Töchter.

Bir kocası ve iki kızı vardır.

Wir haben zwei Töchter und zwei Söhne.

İki kızımız ve iki oğlumuz var.

Er hat einen Sohn und zwei Töchter.

Onun bir oğlu ve iki kızı vardır.

Kann Lise das Schulgeld für ihre zwei Töchter bezahlen

Lisa iki kızının da okul ve forma masraflarını

Die ältere der beiden Töchter ist an der Uni.

İki kızın büyük olanı üniversitededir.

Seine Frau gebar ihm zwei Töchter und einen Sohn.

Karısı ona iki kızı ve bir erkek çocuk doğurdu

Es war einmal ein König, der drei Töchter hatte.

- Bir zamanlar üç kızı olan bir kral yaşıyordu.
- Bir zamanlar üç kızı olan bir kral vardı.

Es war einmal ein König, der hatte zwölf Töchter.

Bir zamanlar on iki kızı olan bir kral vardı.

Sie hat vier Töchter, und sie sind alle vier hübsch.

Onun dört tane kızı vardır ve dördü de güzeldir.

Es war einmal ein König, der hatte drei schöne Töchter.

Bir zamanlar üç güzel kızı olan bir kral vardı.

Die Töchter erholten sich von dem Schock des Todes ihres Vaters.

Kızlar, babalarının ölümünün yarattığı şoku atlattılar.

Er hat zwei Töchter, die eine ist Pianistin und die andere Geigerin.

Onun biri piyanist ve diğeri bir viyolacı olan iki kızı vardır.

- Es lebten einmal vor langer Zeit ein König und eine Königin, die hatten drei wunderschöne Töchter.
- Es waren einmal ein König und eine Königin, die drei wunderschöne Töchter hatten.

Bizr zamanlar, üç çok güzel kızı olan bir kral ve kraliçe yaşardı.

Nicht nur die Arbeiter, sondern auch deren Ehefrauen, Schwestern, Mütter und über fünf Jahre alten Töchter werden auf grausame Weise ausgebeutet.

Sadece işçiler değil; karıları, kız kardeşleri, anneleri ve dört yaşından büyük kızları da acımasızca istismar ediliyor.