Examples of using "Strengen" in a sentence and their turkish translations:
Sert bir kış geçireceğimizi söylüyorlar.
Çok sert bir kış yaşadık.
Alice sert annesinden korkmuştu.
Silvia'nın onu övmeyen sert bir babası vardı.
Onlar çok çalışırlar.
Bunun yaşanmasını önlemek için bu katı yasaları koyduk.
Daha çok çabala.
Bence fazla zorluyorsun.