Examples of using "Fürchtete" in a sentence and their turkish translations:
O, ölümden korkmadı.
Tom, Mary'nin öleceğinden korktu.
Ben Tom'dan korkuyordum.
Bebeği uyandırmaya korkuyordu.
Onun hislerini incitebileceğinden korkuyordu.
O, karanlıktan korkardı.
O, karısından korkuyordu.
Geç kalmaktan korktum.
Annem kirlenebilirim diye korktu.
Kendi gölgesinden korktu.
Araba sürerken uykuya dalmaktan korktum.
Tom korktuğunu itiraf etti.
Alice sert annesinden korkmuştu.
Çocuk karanlıkta yalnız bırakılmaktan korkuyordu.
Çocuk bir hayalet gördüğünde korktuğunu hissetti.
Küçük çocuk korkmuş ve sandalyeden fırlamıştı.
Ancak Barclay, kuşatmadan korkarak, başka bir geri çekilme.
Fakat şimdi William Pitt Napolyon'un fetihlerinin Fransa'yı daha güçlü hale getirdiğinden korktu
O, karısından korkuyordu.
Tom, Noel'i hastanede geçirmekten korktu.
Çocuk karanlıktan korkardı.
Tom ölümden korkmuyordu.
Tom korkmuştu ve yalnız bırakılmak istemedi.
Karanlıktan korktuğu için annesinin yanına koşarak gitti ve ona sarıldı.