Examples of using "Alice" in a sentence and their turkish translations:
Alice gülümsedi.
- Yeşil Alice'e uyuyor.
- Yeşil Alice'e yakışır.
Alice muhtemelen gelebilir.
Alice'i sevmiyorum.
Alice çok güzel bacaklara sahip.
Alice benim annemdir.
Alice şu anda tenis oynuyor.
Alice'in bir kedisi var.
"Bunlar kimin kitapları?""Onlar Alice'inkidir."
O Alice'e delicesine âşık.
Alice hoş kokulu bir parfüm kullanıyor.
Alice'in saçında bir çiçek var.
Mary biraz Alice'e benziyor.
Alice uzun yoldan kaydı.
Alice, köpeği görmedi.
Mary ve Alice kardeş gibiydiler.
Alice sert annesinden korkmuştu.
Alice, toplantıda mevcut değildi, değil mi?
Johnny Alice'e evlenme teklif etti ve o da kabul etti.
Alice, geçen Pazardan beri soğuk algınlığı geçiriyor.
Mary ve Alice yasal olarak evli aynı cinsten bir çift.
Alice şiddetli bir baş ağrısı yüzünden işten eve erken döndü.
Gerçekten bir Alice vardı, fakat Harikalar Diyarı hayal gücünün bir uydurmasıdır.
Alice dün orada olabilir, ama biz onu görmedik.
Tom cuma gecesi Mary ile ve cumartesi gecesi Alice ile dışarı çıktı.
Alice nehir kıyısında kız kardeşinin yanında oturmaktan sıkılmaya başlamıştı ve yapacak da bir şeyi olmadığından bir iki kez kız kardeşinin okuduğu kitaba çaktırmadan bakıverdi fakat kitapta resim ya da diyalog yoktu, Alice de "resimsiz ve diyalogsuz bir kitap ne işe yarar" diye kendi kendine düşündü.