Examples of using "Stärkere" in a sentence and their turkish translations:
ısınan okyanus sebebiyle güçlenen tayfunları, kasırgaları
Sana daha güçlü bir doz vermem gerektiğini biliyordum.
Düğmeleri bu cekete dikemiyorum. Daha güçlü bir iğneye ihtiyacım var.
Bu aptalca bir soru olabilir ama hangisi daha güçlüdür-Bir kaplan mı veya bir aslan mı?