Examples of using "Setzen" in a sentence and their turkish translations:
Oturmak istedin mi?
Oturmak ister misin?
Oturmayacak mısın?
Oturabilir miyim?
Oturalım.
- Oturman gerekiyor.
- Oturmak zorundasın.
Öncelik sırasına karar vermeliyim.
Bir yerde oturalım.
Sizinle oturabilir miyim?
Sanırım oturmalısın.
Sen Tom'la oturmalısın.
Harekete geçelim.
Otur!
Nereye oturmalıyım?
Oturmaz mısınız?
Niçin oturmuyoruz?
Arkada oturalım.
Oturun.
Kulaklığı tak.
İstiyorsan oturabilirsin.
Sana baskı yapmak istemiyoruz.
Şapkanızı önünüze alın
Bankta oturalım.
O, onu oturması için zorladı.
Tom Mary'nin oturması için işaret etti.
Kime bildirmeliyim?
Gidelim ve gölgede oturalım.
Biz masada otururuz.
Tom Mary'nin oturmasını istedi.
Sanırım oturmalısın.
Benim yanıma oturabilirsin.
Benimle oturabilirsin.
O bankta oturalım.
Burada çimin üstünde oturalım.
Sana Tom'dan bahsetmek istiyorum.
- Lütfen yerine otur.
- Lütfen oturun.
felç edici güçlü bir karışım salgılar.
Üzerine oturmak için ip... ...kullanacağım
Üzerine oturmak için... ...ip kullanacağım
Biz yine her zamanki gibi tweetlerimize devam ederiz
Sandalyede oturabilirsin.
Oturalım ve bir bira içelim.
İstiyorsan oturabilirsin.
Bu konuda Tom'u uyarmak zorundayız.
Masanıza oturabilir miyim?
Arabamda oturacağım.
Lütfen otur ve bekle.
O masaya geçelim.
Biri cümlenin sonuna nokta koymalı.
Acılar ha demeyle dinmez.
Benimle oturamazsın.
Kolumu kıvırmayı bırak!
- Lütfen bunu hesabıma geçirin.
- Lütfen bunu hesabıma yazın.
Benim dizimin üzerinde oturmak ister misin?
Bu bankta oturalım.
Ne zaman emekli olacaksın?
Oturun, lütfen.
- Senin yanına oturabilir miyim?
- Senin yanında oturabilir miyim?
- Oturmalıyım.
- Oturmam gerekiyor.
- Lütfen yerine otur.
- Lütfen otur.
- Lütfen oturun.
Başkalarına limit koyabildiğimiz gibi
neyse.. deyip hayatımıza devam ederiz
Toplantıya çaydan sonra devam ederiz.
Kasetleri güneşe maruz bırakma.
Onlar deneye gece gündüz devam ettiler.
Oturun.
Benimle oturmaya gelmek ister misin?
Söylentilere başlamak istemiyorum.
Ben bunu listeye koyacağım.
Kavgaya son vermeye çalıştım.
Arkaya yakın masalardan birinde oturalım.
Onlar düğünün zamanını ve yerini belirlediler.
Bize oturacak yer yok.
Evet, bu başlık alıntı yapılacak.
Tom nereye oturması gerektiğini merak ediyordu.
Söylentilere başlamak istemiyoruz.
Kimyasal maddeyi doğrudan güneş ışığına maruz bırakma.
Lütfen oturun, hanımefendiler ve beyefendiler.
Senin cümlenin sonuna bir nokta ekleyebilir misin, lütfen?
Tom onun hepsini riske atmaya karar verdi.
Asla tüm yumurtalarınızı bir sepete koymayın.
- Lütfen oturun.
- Buyurun oturun.
Beni de listeye ekler misiniz?
Tom, Mary'nin Johnla oturacağını biliyordu, fakat o onun onunla oturacağını umuyordu.
- Adımı bekleme listesine koyar mısın?
- Adımı bekleyenler listesine koyar mısınız?
- Adımı sıradakiler listesine koyar mısınız?
- Adımı bekleyenler listesine ekler misiniz?
- Adımı sıradakiler listesine ekler misiniz?
Hatta bunu biraz daha açalım,
Büyük beyazlar pek çok duyu kullanarak avlanırlar.
Biz motoru monte ediyoruz.
Gözlüğünü tak.
Dostluğumuzu tehlikeye atacak bir şey istemiyorum.
Bir sorunun sonuna soru işareti koyman gerekir.