Examples of using "Selber" in a sentence and their turkish translations:
Onu kendi başına yap!
Bunu kendim yapacağım.
Kendi vergilerimle ilgilenirim.
- Bunu kendi başıma yapmak zorunda kaldım.
- Onu yalnız başıma yapmak zorunda kaldım.
Kendim için öğrenmek zorundaydım.
Kendime güvenmiyorum.
Kendi başıma halledebilirim.
Yıkanmak istiyorum.
Kendi ekşi kremamızı yapıyoruz.
Sorunu kendiniz çözebilir misiniz?
Onu kendiniz yapın.
- Kendi başıma yapmalıydım.
- Onu kendi başıma yapmalıydım.
- Onu yalnız başıma yapmalıydım.
Mum kendi kendine söndü.
Onu tek başına yap.
Kendi başımın çaresine nasıl bakacağımı biliyorum.
Onu tamamen tek başına mı yaptın?
Ben tek başıma karar verdim.
Bizzat gelmesine gerek yoktu.
Hiçbir şey yeşilin kendisinden daha yeşil değildir.
Mary kendi konuştuğunu duymaktan hoşlanıyor.
Sorunlarını kendin çözmek zorundasın.
Bunu kendin yap!
Kumaşı kendi gözlerinle görsen iyi olur.
- Tom'u ben idare ederim.
- Tom'un icabına ben bakarım.
Neden kendimizi gıdıklayamayız?
Tom kendisiyle gurur duymalı.
Sadece kendi mezarlarımızı kazıyoruz.
Kumaşı kendi gözlerinizle görmeniz gerekirdi.
- Mum kendiliğinden söndü.
- Mum kendi kendine söndü.
Tom tek başına yangını söndürebildi.
Tom kendi saçını kesmeye çalıştı.
Bunu kendin mi pişirdin?
- Onu ben kendim yaptım.
- Kendim yaptım.
Bunu kendim yapmak zorundayım.
Oraya kendim gitmek zorundayım.
En iyi şey işi senin yapman olurdu.
Tom'un, ev ödevini kendi başına yapmadığından şüpheleniyorum.
Kendini suçlamaktan vazgeç.
tam olarak kendimizi ne kadar ciddiye aldığımızı göstermesi
- Mum kendiliğinden söndü.
- Mum kendi kendine söndü.
- Kendime bakabilirim.
- Kendi başımın çaresine bakabiliyorum.
Sen sık sık kendin öyle söyledin.
Bir cümle, bunun gibi hiç kimseye ait olmadığında, onu kendiniz düzeltebilirsiniz.
Balıkları gözlemlemenin en iyi yolu bir balık olmaktır.
İstersen oraya kendin gidebilirsin ama ben bunun bir parçası olmak istemiyorum.
Boş ver, onu kendim yapabilirim.
Neden onu kendim düşünmedim?
Tanrım, beni arkadaşlarımdan kurtar, düşmanlarımla kendim ilgileneceğim!
Keskin bir dil sürekli kullanımla keskinleşen tek kenarlı bir araçtır.
Tom'a kendin söylersen daha iyi olacağını düşünmüştüm.
Sırf sinir etmemek için, ne çok bekler insan diğeri arasın diye.
Sözcüğe kendin için sözlükte bak.
Tom, Mary'ye valizini taşımayı teklif etti ama Mary, valizi kendisinin taşımak istediğini söyledi.
Kendileri hakkında konuşan insanlar beni her zaman sıkar.
Canı yanan sabretsin. Can yakan, canının yanacağı günü beklesin.
Pazar öğleden sonra yağmurlu bir günde kendileriyle ilgili ne yapacaklarını bilmeyen milyonlarca insan ölümsüzlük için can atıyorlar.
Bir şeyi kendisi yapmak zorunda olmayan biri için hiçbir şey imkansız değildir.
Bir şeyin doğru yapılmasını istiyorsan, onu bazen kendin yapmalısın.