Examples of using "Seht" in a sentence and their turkish translations:
Şuna bakın!
Siz arkadaşlar aynı görünüyorsunuz.
Siz bir şey görüyor musunuz?
Bak, ahır yanıyor!
Vay canına, şuna bakın.
Hepiniz sağlıklı görünüyorsunuz.
Ne sıklıkta TV izlersin?
İçindeki şeyleri görüyor musunuz?
Neden hepiniz böyle mutlu görünüyorsunuz?
Sanırım ikiniz de oldukça çok yakışıklısınız.
Gördüğünüz gibi buna başladım bile.
Beni görüyor musun?
Onu görüyor musun?
- Televizyon izler misiniz?
- TV izler misin?
Siz ikiniz aşığa benziyorsunuz.
Herhangi birini görüyor musun?
Pekâlâ, hadi yakalım. Şuna bakın. İyi seçim.
Tom'u izle.
Onları görebiliyor musun?
Senin görmediğin bir şey görüyorum ve bu bir...
Sen hoşnut görünüyorsun.
Daha genç görünüyorsun.
- İyi görünüyorsun.
- İyi görünüyorsun!
Oğlanı görüyor musun?
Bak, Tom ve Mary el ele tutuşuyor! Onlar çok sevimli
Ufuktaki gemiyi görüyor musun?
Kraliçeyi görüyor musun?
Meşgul görünüyorsun.
Avrupalı görünüyorsun.
Japonyalı görünüyorsun.
Yalnız görünüyorsun.
Birazcık, aynen böyle. Kürekle. İşte böyle. Ver bana.
Kötü görünüyorsun.
Krallar kralı Ozymandias derler adıma. Eserlerime bakıp çaresizliğini gör ey güç sahibi!
Gerçekten harika görünüyorsun.
- Neden televizyon izlemiyorsun?
- Neden televizyon izlemezsin?
- Neden televizyon izlemiyorsunuz?
- Neden televizyon izlemezsiniz?
Parktaki insanları görüyor musun?
Bağlantıyı görmüyor musun?
Şu kadınları görüyor musun?
Bu meseleyi nasıl görüyorsunuz?
Sen de endişeli görünüyorsun.
Beni çıplak görmeni istemiyorum.
YouTube'taki bu videoya bir göz at.
Şaşkın görünüyorsun.
Niçin öyle üzgün görünüyorsun?
Biraz yorgun görünüyorsun.
Onun ne anlama geldiğini görmüyor musun?
Yola çıkmadan önce her şeyi kapattığınızdan emin olun.
Ne hâle geldiğine bir bak.
Hiçbir şeyi unutmamaya çalış.
Bazen müzik çalmamızı izlemeye gelin.
Harika görünüyorsun.
Hepiniz çok mutlu görünmüyorsunuz.
Bizim meşgul olduğumuzu göremiyor musun?
Telefon kablosunun üzerindeki kuşu görüyor musun?
Bana ne yaptığına bak.
Hala çizgi film izlemekten keyif alıyor musun?
Bir daha kaybolmamaya bak.
Lütfen geriye dön ve bana bak.
Neden gidip bir göz atmıyorsun?
Şu adamı görüyor musun? O benim eşim.
- Çünkü biz sizi seviyoruz, daha iyi bir kullanıcı deneyimi getirmek için Tatoeba'yı güncelleştiriyoruz. Gördünüz mü? Biz sizi seviyoruz ha?
- Sizi seviyoruz, çünkü biz daha iyi bir kullanıcı deneyimi sunmak için Tatoeba'yı güncelliyoruz. Anlıyor musunuz? Sizi seviyoruz ha?
- Bir hata görürseniz lütfen düzeltin.
- Eğer bir hata görürsen, öyleyse lütfen onu düzelt.
Özür dilemeyi unutma.
Ne yaptığına bak.
Bir şey görürsen ya da duyarsan bana bildir.
Neden bana öyle bakıyorsun?