Examples of using "Schüttelte" in a sentence and their turkish translations:
Başını salladı.
- Kafamı salladım.
- Başımı salladım.
O, başını salladı.
Tom başını salladı.
Mariya üzgün bir ifadeyle başını salladı.
Tom hayır demek için kafasını salladı.
Tom sadece başını hayır anlamında iki yana salladı.
Tom iç çekti ve başını salladı.
İç çekip başını salladı.
Kafamı birkaç kez salladım.
O, başını yukarı aşağı salladı.
Müdür mezun olan öğrencilerin her biri ile tokalaştı.
John bir çubuk aldı ve salladı.
- Odaya girdim ve onunla el sıkıştım.
- Odaya girdim ve onunla tokalaştım.
Jessie, Joseph'le tokalaştı ve sevgi ile onu selamladı.
Kraliçe maçtan sonra her oyuncu ile tokalaştı.
Genç adam elini uzattı ve onu salladım.
O, arkadaşıyla tokalaştı.
Tom'a üşüyüp üşümediğini sordum ama o başını salladı.
Tom'a soğuk alıp almadığını sordum ama o başını salladı.
Bana gerçeği söylemesini istedim ama o başını salladı.
O, şişeyi başaşağı çevirdi ve salladı fakat bal hâlâ akmıyordu.
Masanın üzerinden uzandı ve elimi sıktı.