Examples of using "Traurig" in a sentence and their turkish translations:
Üzücü!
O üzgündür.
Üzgün hissediyorum.
Tom üzüldü.
Neden üzgünsün?
Lütfen üzülme.
O gerçekten üzücü.
Gerçekten üzücü.
Bu üzücü ama gerçek.
Ben gerçekten üzgünüm.
Bu üzücü.
O, hüzünlü olarak gülümsedi.
Üzgün müsün?
Tom üzgün.
John üzgün.
Sen üzgünsün.
Üzülme.
Bu üzücü.
Biz üzgünüz.
Niçin bu kadar üzgünsün?
O çok üzgün.
O, üzgün görünüyor.
- O, üzgün görünüyordu.
- Üzgün görünüyordu.
Bu çok üzücü olur.
İşte şimdi üzüldüm.
- Hiç kimse memnun görünmüyordu.
- Herkes mutsuz görünüyordu.
- Üzgün değilim.
- Mutsuz değilim.
Maria bugün üzgün.
Tom çok üzgündü.
Beni üzme.
Bu cümle hüzünlü.
Tom hüzünlü görünüyordu.
O çok üzgün.
- Üzgün hissettim.
- Ben üzgün hissettim.
Bu çok üzücü.
- Bu çok kötü.
- Bu çok üzgün.
Beni üzme.
Tom çok üzgün.
Bu onu kızdırdı.
O gerçekten üzücü.
Bu beni üzgün hissettiriyor.
Tom üzgün görünüyor.
Vedalar her zaman üzücüdür.
Üzgün değil misin?
Bazen kederleniyorum.
Tom üzgün görünüyor.
Onların her ikisi de çok üzgün görünüyorlar.
Niçin öyle üzgün görünüyorsun?
Haber onu çok üzdü.
O gittiğinde üzgündüm.
O gittiğinde üzgündüm.
Seni o kadar üzen nedir?
Yaşlı adam üzgün görünüyor.
Haber onu üzdü.
O, bana üzüntülü şekilde baktı.
Kedim üzgün görünüyor.
Bugün çok üzgünüm.
Tom üzgün, değil mi?
Bu beni çok üzdü.
Tom çok üzgün görünüyor.
Sensiz üzgünüm.
Mariya üzgün bir ifadeyle başını salladı.
Bu beni gerçekten üzüyor.
- Niçin bu kadar üzgünsün?
- Niye bu kadar üzgünsün?
Bu haber beni üzüyor!
Tom üzgün görünüyordu.
Tom çok üzgün görünüyordu.
Lütfen daha fazla üzülme.
Öyle mahzun bakma.
Bu oldukça üzücü.
O çok, çok üzgün.
Üzgünüm ve yalnızım.
Niye herkesin yüzünden düşen bin parça?
Uyandığımda üzgündüm.
"Üzgün müsün?" "Hayır. Niye olayım ki?"
Üzülmeyin.
O, niçin bu kadar üzgün görünüyor?
Bu beni çok üzdü.
O beni çok üzdü.