Examples of using "Sauber" in a sentence and their turkish translations:
O temiz.
Odan temiz mi?
Odanızı temiz tutun.
Biz temiziz.
Şunu temizle.
Onu temizle.
ama şüphelendirici seviyede fazla temiz
Mutfağı temizleyin.
John'un eli temiz.
Caddeler temiz.
Temiz değil.
Bardak temiz.
Bu masa temiz.
Bluz temizdir.
Aynayı temizle.
Mutfak temizdi.
Bu çok temiz.
Sınıfınızı temiz tutun.
Banyo temiz mi?
Ellerin temiz mi?
O pencereyi temizle.
Pencereleri temizle.
O çok temiz.
Ellerin temiz mi?
Odanı temiz tutmalısın.
Toplantı odası temiz olmalı.
Pembe yastık temiz.
Tom masayı temiz sildi.
Tom yeri paspaslıyor.
Su temiz değil.
Lütfen tuvaleti temiz tut!
Bunu kim temizleyecek?
Tamam, biraz temizlenelim.
Çünkü bu temizleme işlemi pahalıya patlıyor.
geçmişinin bu kadar temiz olması da belki de
Ellerini temiz tutmalısın.
Ellerimizi temiz tutmalıyız.
Yazlık temiz ve düzenliydi.
Odanı temizlemelisin.
Bütün kasaba çok temizdi.
Helen odasını her zaman temiz tutar.
Odasını temizliyordu.
Bu odayı temizlemeliyim.
Ann odasını her zaman temiz tutar.
Frak gömleği temiz ve kuru.
Sınıfımızı temizlemeliyiz.
Onu temizlemiyorum.
Gömlek temiz ve kuru.
Tom evi tek başına temizledi.
Bu nehrin suyu temiz.
Tom odasını temizliyordu.
O, her zaman odasını temiz tutar.
Tom tuvaleti temizledi.
Ben odamı temizliyorum.
Tuvaleti temizledim.
yani adam biraz haddinden fazla temiz
Ellerini her zaman temiz tutmalısın.
Odanı temizledin mi?
Suyun ne kadar saf olduğunu kontrol ettiler.
O küçük ev temiz ve düzenliydi.
- Kız kardeşim odasını hep temiz tutar.
- Kız kardeşim her zaman odasını temiz tutar.
Elinden geldiğince odanı temiz tut.
Odayı sırayla temizledik.
Hizmetçi misafir odasını temizleyecek.
Arabayı yıka.
Odanı bile mi temizlemiyorsun?
Ellerin temiz mi?
Bu makineyi temiz ve yağlı tutmalısınız.
Odanızı temizleyin.
Aynayı temizleyin.
Çarşaflar temiz.
Su temizdir.
Erkek kardeşime odamı temizlettim.
Odasını henüz temizlemedi.
Tom ellerinin temiz olmadığını fark etti.
Tom mutfağı henüz temizlemedi.
Onu temizlememe yardım etmeni istiyorum.
Klozetin üstüne işersen onu temizle.
Ona odamı temizlettim.
Kendi kasabamızı temiz tutmak bizim görevimizdir.
Bazı şeyler onları temizlediğin zaman daha iğrenç olur.
Bu kitabı temiz tuttuğunuz sürece ödünç alabilirsiniz.
Dün Mary evi temizledi ve giysileri yıkadı.
Güneş enerjisi, bol, temiz, düşük maliyetli ve yenilenebilirdir.
Evini henüz temizlemediğini tahmin ediyorum.
Herkesin evi temizlememe yardım etmesini istiyorum.
Odası küçük ama temizdi ve yemek de iyiydi.
Sınıflarını temizlemek öğrencilerin görevidir.
Nehir artık eskisi kadar temiz değil.
Bu pencereler temiz değil.
Tom'unkiler Mary'ninkiler kadar çok temiz değil.
Odasını her zaman temiz tutar.