Examples of using "Robert" in a sentence and their turkish translations:
Onlar Robert'a "Bob" diyor.
Bob ve Mary teyp çalarlar.
Edvardas Robertas'tan daha genç.
John Robert'tan daha yaşlıdır.
Benim adım Robert Johnson.
Robert, erkek arkadaşı ile sohbet etmekten hoşlanır.
Robert şimdiki görevinden memnun.
Robert'ın hasta olduğunu duydum.
O Bob'un ona kayak yapmayı öğretmesini rica etti.
Bob onun büyük teknesi hakkında övündü.
Robert ara sıra beni ziyarete gelir.
Özel avukat Robert Mueller son raporunu teslim etti.
Robert 'krem brûlée'nin nasıl telaffuz edileceğini bilmiyor.
Bob, Mary ile bir yılı aşkın bir süredir nişanlıdır.
Benim adım Robert ama sen bana Bob diyebilirsin.
Robert her zaman bir pilot olmayı hayal etti.
Sanırım Robert'ı uyandırmanın zamanı.
Robert Smith The Cure grubunun solistidir.
Robert hafta sonlarında dükkânda babasına yardım ederdi.
Robert o kadar meşguldu ki golf oynamak için bir daveti geri çevirmek zorunda kaldı.
Bob kılık değiştirmiş olsa da görür görmez tanıdım.
Ben Robert'in bir arkadaşıyım.
Vimy Ridge düşüşünden üç gün sonra, Fransız General Robert Nivelle ana taarruzunu başlattı.