Examples of using "Riskieren" in a sentence and their turkish translations:
Hiçbir şeyi riske atmayın!
Onu deneyeceğiz.
Onu riske atmayı gerçekten istiyor musun?
Onu göze alamayız.
Riske girmemeyi tercih ederim.
Onu riske edemem.
Hayatımı riske atmak istemem.
Sanırım onu riske atmalıyız.
Bacağımın kırılması riskini istemiyorum.
Bunu riske atmak ister misin?
karşılaşma riskini göze alamıyorlar.
Tekrar yakalanmayı göze alamam.
Bunun Tom'a olmasını göze alamayız.
Bu tamamen imkansız değil. Ama onu riske atmazdım.
Sağa gitmeye karar verirsek parlak güneşin altına çıkma riskine gireriz.
Onu riske atamam.
Biz risk alamayız.
Onu riske atacağım.
Sadece çok uzağa gitme riskini alanlar birinin ne kadar uzağa gidebileceğini bilecektir.
Daha önce bana hiç yardım etmediğinden dolayı senin için riske girmeyeceğim.
Onu göze almana izin veremem.
Treni kaçırmayı riske atmak istemedim, bu yüzden istasyona bir saat önce geldim.