Examples of using "Radfahren" in a sentence and their turkish translations:
Hangisini daha çok seversin, bisiklet sürmeyi mi yoksa koşmayı mı?
Bisiklet sürmek Kuzey Amerika'da gittikçe daha popüler oluyor.
O, bisiklete binmenin keyfini çıkardı.
Tom bisiklete binmekten zevk aldı.
Tom on yaşındayken bisiklet sürmeyi öğrendi.
Tom, Mary'ye nasıl bisiklet süreceğini öğretti.
Tom bana bisiklet sürmeyi öğretti.
Tom on yaşındayken bisiklete binmeyi öğrendi.
Yağmur yağsa bile, bisiklet sürmeye giderim.
Babam bana bisiklet sürmeyi öğretti.
Bir insan bisiklete binmeyi asla unutamaz.
Bir bisiklete binerken iki bacağımı da kırdım.
Fakat eğer bisiklet sürebiliyorsanız yanıtları zaten biliyorsunuz.
O bir bisiklete binemez.
- Tom bir bisiklete binmeyi öğrenmede zor zamanlar geçirdi.
- Tom bisiklete binmeyi öğrenirken çok zorluk yaşadı.