Translation of "Radfahren" in Turkish

0.008 sec.

Examples of using "Radfahren" in a sentence and their turkish translations:

- Was mögen Sie mehr, Radfahren oder Joggen?
- Was machst du lieber, Radfahren oder Laufen?

Hangisini daha çok seversin, bisiklet sürmeyi mi yoksa koşmayı mı?

Radfahren wird in Nordamerika immer beliebter.

Bisiklet sürmek Kuzey Amerika'da gittikçe daha popüler oluyor.

Das Radfahren hat ihm Spaß gemacht.

O, bisiklete binmenin keyfini çıkardı.

Das Radfahren hat Tom Spaß gemacht.

Tom bisiklete binmekten zevk aldı.

Tom lernte mit zehn Jahren Radfahren.

Tom on yaşındayken bisiklet sürmeyi öğrendi.

Tom brachte Maria das Radfahren bei.

Tom, Mary'ye nasıl bisiklet süreceğini öğretti.

Tom hat mir das Radfahren beigebracht.

Tom bana bisiklet sürmeyi öğretti.

Tom hat mit zehn Jahren Radfahren gelernt.

Tom on yaşındayken bisiklete binmeyi öğrendi.

Ich werde radfahren, selbst wenn es regnet.

Yağmur yağsa bile, bisiklet sürmeye giderim.

Mein Vater hat mir das Radfahren beigebracht.

Babam bana bisiklet sürmeyi öğretti.

- Fahrradfahren verlernt man nicht.
- Radfahren verlernt man nicht.

Bir insan bisiklete binmeyi asla unutamaz.

Ich habe mir beim Radfahren beide Beine gebrochen.

Bir bisiklete binerken iki bacağımı da kırdım.

Aber wenn Sie Radfahren können, kennen Sie die Antworten,

Fakat eğer bisiklet sürebiliyorsanız yanıtları zaten biliyorsunuz.

- Sie kann nicht Fahrrad fahren.
- Sie kann nicht radfahren.

O bir bisiklete binemez.

Es kostete Tom einige Anstrengung, das Radfahren zu lernen.

- Tom bir bisiklete binmeyi öğrenmede zor zamanlar geçirdi.
- Tom bisiklete binmeyi öğrenirken çok zorluk yaşadı.