Examples of using "Punkten" in a sentence and their turkish translations:
Takımımız iki puan öndedir.
Başka ne hakkında yalan söyledin?
Bir ölçüde seninle aynı fikirdeyim.
Giants, maçı 20 puanla kaybetti.
Tom filme 10 üzerinden 7 puan verdi.
Haritadaki iki nokta arasında çizilen bir çizginin, bu noktalar arasında gezinmek için
Görme engelli insanlar Braille denilen kabartılmış noktalardan oluşan bir sistem kullanarak, dokunarak okurlar.
İngiliz İngilizcesi Amerikan İngilizcesinden pek çok yönden farklıdır.