Examples of using "Einigen" in a sentence and their turkish translations:
Bazı insanlar onu seviyor.
Uykusuz geçen birkaç geceden sonra
bazısında ise bir çiftçi
Sadece aynı fikirde olmamaya razı olalım.
Tom'un Rus arkadaşları var.
Ortak bir kanı yok.
Birkaç yıl önce öldü.
Tom birkaç yıl önce öldü.
Bazı insanlar onu sevmiyor.
Tom bazı komşularla konuşuyordu.
Sizlere birkaç soru yönelterek başlamak istiyorum.
...gerçekten de çok tuhaf gece yaratıklarının yaşam alanı.
Bebek bazı oyuncaklarla oynuyor.
Birkaç yıl sonra geri döndü.
Evlilik bazı insanları korkutur.
O birkaç gün önce hasta düştü.
Onun son birkaç gündür ateşi vardı.
Toplantıdaki bazı insanlar teklifimi sevmedi.
Tom birkaç yıl önce öldü.
Onlarla birkaç hafta önce tanıştım.
Onunla birkaç hafta önce tanıştım.
Onlarla birkaç ay önce tanıştım.
Onunla birkaç ay önce tanıştım.
Bazı ailelerin hizmetçileri var.
Biz hiçbir şey üzerinde anlaşamadık.
Tom birkaç ciddi sorunla karşı karşıya.
Birkaç gün önce problemi çözdüm.
bazı filmlerinde öğretmen oldu çıktı karşımıza
O, birkaç gün içinde dönecek.
- Birkaç sene önce Boston'da yaşıyordum.
- Birkaç yıl önce Boston'da yaşıyordum.
Bazı ebeveynlerden bazı şikâyetler aldık.
Babam bana biraz mal bıraktı.
Tom birkaç arkadaşı ile bir grup kurdu.
Bir ölçüde seninle aynı fikirdeyim.
Bu kitap birkaç nedenden dolayı önemlidir.
Tom birkaç gün içinde dönecek.
Birkaç yıl önce Romanya'yı ziyaret ettim.
bazı anne fokların derilerine GPS etiketi
ve grup kararı vermelerini istedik.
program bazılarından 58 küsür dolar para çekmiş
Bazı askerler emirlere itaat etmeye isteksizlerdi.
Sonraki toplantı birkaç gün içinde gerçekleşecek.
Bazı insanlar onun davranışını tuhaf bulacaklar.
Tom birkaç aydır hastanede.
3 günde kendini belli ederken bazısında ise
Onlar asla aynı fikirde olmayacaklar.
Bilgisayarım birkaç gün önce çalışmayı durdurdu.
Son dakika anlaşması düzenlediler.
Zaten birkaç yıl önce kitabı okudum.
Doğrusu, bu jenerasyonların var olduğu konusunda anlaşabilsek bile
bir kaç dakike önce kurduğunuz programla
Birkaç yıl içinde Tunus'a gitmeyi hayal ediyorum.
Tom Mary'yi birkaç ay önce gördüğünü söyledi.
Bazı durumlarda din birçok Afrikalıyı aşırı uç seviyeye sürükler:
üstelik bir kaç ay önce Ayasofya cami yapılsın önergesine
Bazı yerlerde 60 km ilerledikçe, 200.000 esir.
Mary birkaç yıl önce kocasından boşandı.
Bu derginin editörü ve yayıncısı bazı okuyucular tarafından eleştirildi.
Son teknoloji kameralar, Dünya'nın en ikonik bazı hayvanları hakkında bildiklerimizi değiştiriyor.
Öğretmen mezunlardan bazıları ile konuşmaktan zevk aldı.
Birkaç dakika sonra, konuşmaya olan ilgimi kaybetmeye başladım.
Bir takım kuşlarda gerçekleştiği bilinmekte olan bir olgu söz konusudur.
Bazı insanlar köpeklerine köpek yiyeceği yedirmede sorun yaşıyorlar.
Kitabın bazı sayfalarında baskı hatası var.
Biz birkaç gün önce ne olduğu hakkında ne yapacağımızdan bahsediyoruz.
Kerala üst üste iki yıl, bazı bölgelerinde sel baskınları yaşadı.
Her nezaman böyle güzel bir yağmurumuz olsa, ben yıllar öncesini, ikimizi hatırlıyorum.
Sizin için çalışan insanların bazıları hakkında size bazı sorular sormak istiyorum.
NASA, ay görevi için bir uzay aracı tasarlamaya başlamadan önce,
Batı Cephesinde, ilk Noel bazı sektörlerde kısa bir ateşkesle,
- Herkesin önünde birinin eşini öpmek bazı ülkelerde normal bir davranış olarak düşünülmektedir.
- Ulu orta birinin eşini öpmesi, bazı ülkelerde normal bir davranış olarak görülür.
şimdi size depremi, anlatmadan önce bazı teknik bilgilerde donatacağım
Kesik birkaç gün içinde iyileşecektir.
Tatoeba'daki bazı cümleler bana onların sahiplerinin aklını sorgulatıyor.
Bayıldı ama birkaç dakika sonra kendine geldi.
Kimse İnternet'in insan hafızasını nasıl etkilediğini bilmiyor. Birkaç on yıl sonra bu konu hakkında bilgi sahibi olabileceğiz.
Zaten birkaç yıl önce gazeteleri kağıda basılı olarak almaya son verdim. Onları yalnızca elektronik formatta okuyorum.
Şimdiye kadar ebediyetin ne için var olduğunu bilmezdim. Aramızdan bazılarının Almanca öğrenmesine bir şans vermek içinmiş.
Tom'la birkaç dakika konuştuktan sonra onun Fransızcasının çok iyi olmadığı belli oldu, bu yüzden Mary İngilizceye geçti.
Onlarla uzlaşmaya çalıştık.
Benim kahvaltım genellikle sütlü kahve, bir parça ekmek ve reçel, küçük bir muz, bir dilim portakal ve birkaç kurutulmuş erikten oluşur.