Examples of using "Planen" in a sentence and their turkish translations:
Yarın gitmeyi düşünüyoruz.
Bir sonraki gezimi planlamam gerekiyor.
Tom ve Mary, Avrupa'ya bir yolculuk planlıyorlar.
Bir hafta kalmayı planlıyoruz.
Yarın akşam bir parti vereceğiz.
Avustralya'ya bir gezi planlayalım.
Ne planlıyorlar?
New York'a bir yolculuk planlıyoruz.
- 6:00 ve 7:00 arasında ayrılmayı planlamalısın.
- 6:00 ve 7:00 arasında ayrılmayı planlamalısınız.
Hangi yöne gideceğimize karar vermeliyiz.
Uzun kalmayı planlıyor musun?
Hem Tom'u hem de Mary'yi davet etmeyi planlıyoruz.
Devrim konseyi strateji planlamak için toplandı.
Daha sonra bir şey içmek için bize katılmayı planlıyor musunuz?
Gelecek yıl hangi problemleri çözmeyi planlıyorsunuz?
Ben zaten tatilimi planlamakla meşguldüm.
ve araç filosunun tamamını karbondan arındırmak istiyorlar.
Asgari ücreti artırmayı planladıkları doğru mu?
Düğünümüz ve balayımız için hazırlanmakla meşgulüz.
Tom ve Mary zaten noeli şehirdeki akrabalarıyla geçirmeyi planlıyorlar.
Tom ve Mary ilk çocuklarından sonra bir ev yaptırmayı planlıyorlar.
Tom onun hakkında ona haber vermeden Mary'nin sürpriz bir partiyi nasıl planlayacağını çözemiyor.
Bana yaz tatilin için nereye gitmeyi planladığını söyle.