Examples of using "Persönlich" in a sentence and their turkish translations:
- Onu kişisel olarak almayın.
- Kişisel olarak alma.
Tom'u şahsen tanıyor musun?
Tom'u şahsen tanıyor muydun?
O bizzat geldi.
O kişisel.
benim için kişisel
Bizzat gitmelisin.
Bizzat görünmek zorundasın.
Bizzat gelmen gerekiyor.
- Bu çok kişisel.
- O çok kişisel.
Tom oraya bizzat kendisi gitti.
Tom'u şahsen tanıyordum.
O çok kişisel.
- Tom'u şahsen tanıyor musun?
- Tom'u sima olarak tanıyor musun?
O oraya bizzat gitti.
Onu şahsen tanıyorum.
Kişisel olarak Tom'la konuşmanız gerekiyor.
O günlerde bilgisayarlar kişisel değildi
Tom beni bizzat davet etti.
Bunu kişisel olarak alma, Tom.
Bunu çok üzerine alınıyorsun.
Benim şahsen buna karşı hiçbir şeyim yok.
Üstüme alınmıyorum.
O beni şahsen davet etti.
- Seninle kişisel olarak konuşmak zorundayım.
- Sizinle kişisel olarak konuşmak zorundayım.
- Seninle şahsen konuşmak zorundayım.
Tom onu kişisel algıladı.
- Sen en iyisi git onunla bizzat konuş.
- Gidip onunla şahsen konuşsan daha iyi olur.
Sonunda seninle şahsen tanıştığım için çok mutluyum.
Ben şahsen kimseyi görmedim.
Bu ayrıca kişisel olarak beni de ilgilendiriyor
Onunla bizzat ilgileneceğim.
Tom üstüne alınıyor gibiydi.
Ben bunun için şahsen sorumlu olacağım.
Şahsen öyle düşünmüyorum.
Onlarla kendim ilgileneceğim.
Biliyorsunuz bu kişisel.
Bakanın kendisiyle konuştum.
Ben şahsen haklı olduğuna inanıyorum.
Tom'la kişisel olarak ilgilenmek istiyorum.
Ne yazık ki bizzat gitmen gerekecek.
Şahsen, ben onun saçmalık olduğunu düşünüyorum.
Tom Mary'ye şahsen teşekkür etmek istedi.
Şahsen kimseyi görmedim. Ya sen?
ya da biraz garip olduğunu, fazlaca özele girdiğini.
Yalnız %40 kişi ise, sadece kişisel olarak bizleri etkileyeceğini düşünüyor.
Yani şahsen benim o kadar param olsa
Bu bana Kraliçenin kendisi tarafından verildi.
Ben şahsen oyuna katılmak istiyorum.
- Sen en iyisi git ona şahsen teşekkür et.
- Şahsen teşekkür etmeye gitsen daha iyi olur.
Size şahsen kürtaja karşı olduğumu söylüyorum.
Kişisel olarak bunu yapıyor olmamız gerektiğini sanmıyorum.
Bu gizli, sadece ona kişisel olarak söyleyebilirim.
Yüz yüze görüşmek istiyor, söyleyecekleri varmış.
Fazla kişisel olduğu için kimse bunu paylaşmaz dediler.
Paris'te olacak kadar şanslıysanız, Boutique Napoleon'u şahsen ziyaret edebilirsiniz.
Ona herhangi bir zarar gelirse, ben kişisel olarak seni sorumlu tutacağım.
Muhafızlara komuta etti ve kişisel olarak Montmirail Savaşı'nda süngü hücumuna liderlik etti.
Şahsen, seçimi kimin kazanacağının herhangi bir yaratacağını sanmıyorum.
Tom'a şahsen söylemek istiyordum, bu yüzden onun evine gittim.
Bu mektup özel ve kimsenin okumasını istemiyorum.
Onunla kendim ilgileneceğim.
Onunla kendim ilgileneceğim.
Sekiz yıldır ilk kez yüz yüze tanışıyorlardı.
düşman topraklarında şaşırtıcı bir zorunlu yürüyüşe yönlendirdi . nehir
Bence Tom'un öfkesi sadece bir savunma mekanizması; Yerinde olsam şahsen bunu kabul etmezdim.
Altında dört atı öldürüldü ve şahsen İmparatorluk Muhafızlarının
O da kişisel olarak cesurdu, Lodi'de bir saldırıya ve Rivoli'de bir süvari hücumuna liderlik etti.
Hayır, onu tanımıyorum. Tabii ki, ben onun kim olduğunu biliyorum, ama ben şahsen onunla tanışmış değilim.