Translation of "Offenbar" in Turkish

Sie lügt offenbar!

Açıkçası o yalan söylüyor!

- Offenbar geht er gerne spazieren.
- Offenbar macht er gern Spaziergänge.

O yürümekten hoşlanıyor olmalı.

Sie ist offenbar betrunken.

O belli ki sarhoş.

Offenbar waren alle zufrieden.

Görünüşe göre, herkes mutluydu.

Er lügt ganz offenbar.

O açıkça yalan söylüyor.

Sie lügt ganz offenbar.

O açıkça yalan söylüyor.

Tom liebt dich offenbar.

Açıkçası Tom seni seviyor.

Du hast offenbar recht.

Görünüşe göre haklısın.

Maria war offenbar betrunken.

Açıkçası Mary sarhoştu.

Sie liebt dich offenbar.

Belli ki o seni seviyor.

Das ist offenbar unvermeidlich.

Bu açıkça kaçınılmaz.

Das ist ganz offenbar unmöglich.

Bu belli ki imkansız.

Es ging offenbar nicht anders.

Açıkçası başka bir yol yoktu.

Tom beherrscht sein Handwerk offenbar.

Tom belli ki yaptığı işte çok iyi.

Das ist offenbar ein Tippfehler.

Belli ki bir yazım hatası var.

Es gibt offenbar ein Problem.

Açıkça bir sorun var.

Offenbar mag Tom Maria nicht.

Belli ki Tom Mary'den hoşlanmıyor.

Offenbar ist ein Missverständnis aufgetreten.

Belli ki bir yanlış anlaşılma var.

Tom sind offenbar keine Probleme aufgefallen.

Tom herhangi bir sorun olduğunu fark etmiş gibi görünmüyordu.

- Er liebt dich offenbar.
- Er liebt dich offensichtlich.

Belli ki o seni seviyor.

- Es scheint, dass Tom lügt.
- Offenbar lügt Tom.

Tom yalan söylüyor gibi görünüyor.

Es handelt sich offenbar nur um ein großes Missverständnis.

Bu belli ki sadece büyük bir yanlış anlama.

Selbst als die Wahrheit offenbar wurde, glaubte sie es nicht.

Ona gerçeği söyledik ve o hala buna inanmayacak.

- Frau Brown scheint Schauspielerin zu sein.
- Frau Brown ist offenbar Schauspielerin.

Bayan Brown, bir oyuncu gibi görünüyor.

Ich weiß nicht, wie es dazu kam, aber es war offenbar beabsichtigt.

Nasıl oldu bilmiyorum, ama olacağı varmış belli ki.

- Tom wusste offenbar nichts davon.
- Allem Anschein nach wusste es Tom nicht.

Tom belli ki onun hakkında bilmiyordu.