Examples of using "Mode" in a sentence and their turkish translations:
Bu en son moda.
Moda bir kısır döngüdür.
Mini eteklerin modası geçti.
Kısa etekler yeniden moda oldu.
Moda çabucak değişir.
Uzun etekler moda.
Modayı izleme.
Onun modaya bir ilgisi var.
Onun modası geçmiş.
Bu son modadır.
Paris'te moda nedir?
- O zaten demode.
- Onun zaten modası geçmiş.
Mağazanın vitrinleri en son modayı sergiler.
Kırmızı moda değil.
Onun moda zevki yok.
Giysilerin demode.
Onun modası geçti.
Cep sözlüklerinin modası geçmiş.
Bu elbise o günlerde modaydı.
Tom'un hiçbir moda anlayışı yoktur.
Kızlar moda hakkında konuştu.
Kısa eteklerin modası çoktan geçti.
Soluk pantolonlar hâlâ modadır.
Siyah ceketler bu kış moda.
Tom'un giysilerinin modası geçmiş.
Kot şimdi kızlar arasında moda.
Günümüzde ip atlamak tarih oldu.
Uzun saç şimdi moda değil.
Mary her zaman en son modayla son modaya uyar.
- Eğer bir şey modaysa, herkes on taklit etmek ister.
- Eğer bir şey modaysa herkes onu taklit etmek ister.
Bu kıyafetim çok demode.
Tendlere yetişmekten vazgeçtim.
- Modadaki bu değişimlere ayak uyduramıyorum.
- Modadaki bu değişikliklere yetişemiyorum.
Senin elbisenin çoktan modası geçmiş.
Keşke fötr şapka modaya uygun geri gelse.
Mary her zaman son modaya uyar.
O, en son modalar hakkında çok şey biliyor.
Tom modaya ayak uydurmaya bile çalışmaz.
Kulelerin seçimi genellikle zevk, moda veya maliyete bağlıdır.
O modadaki bütün en son trendleri izler.
Bu yılın modaları geçen yılınkinden tamamen farklıdır.
Tom'un stil duygusu yok.
Mary her zaman son modaya ayak uydurur.
O kadar çok şeyler geçmişimizden geri dönüp, moda olup tutuluyorlar. Ahlak, saygı ve zekâ'nın yine moda olacağı günleri iple çekiyorum.