Examples of using "Mario" in a sentence and their turkish translations:
Mario bir İtalyan vatandaşıdır.
Mario bir tesisatçıdır.
Mario bir mikroskop aldı.
O Super Mario Bros oynuyor.
Mario ve Luigi kardeştir.
O Super Mario Bros oynuyor.
Markus, Mario'dan daha kısadır.
Mario ikinizin daha uzunu.
Kardinal Jorge Mario Bergoglio, papa seçildi.
Mario mantar yediğinde büyüyor.
Mario o kadar hasta ki zorlukla hareket edebiliyor.
Nihayet, Mario prensesin sevgisini kazanmayı başardı.
Mario bana yalan söylediğinden beri artık onunla konuşmuyorum.
O bir meşe palamudu yediğinde, Mario bir uçan sincaba dönüşür.
hani evde oynadığımız süper Mario'lu atari var ya