Examples of using "Mächtigen" in a sentence and their turkish translations:
o kudretli güçlerle savaşacak,
kudretli ve alçak güçler
Düşük ışığa duyarlı kameralar Mumbai sokaklarında kol gezen...
Güçlü bir donanmaya sahip ve Bizans İmparatoru'nun vermiş olduğu kârlı imtiyazlar ile
Güçlü feodal lordlar devri bittiğinde, kalelerin devri de kapanmış oldu.
Borman, Lovell ve Anders, güçlü Satürn V'e binen ilk astronotlar olacaktı
Birlikleri doğrudan harekete geçerek güçlü bir Koalisyon saldırısını durdurdu…