Examples of using "Stieg" in a sentence and their turkish translations:
Fiyat yükseldi.
Petrol fiyatı yükseldi.
Tom arabaya bindi.
Tom atından indi.
O, atından indi.
Tom tekneye bindi.
O ata bindi.
Taksiye bindim.
Tom trenden indi.
O bir merdivene çıkıyordu.
O, trenden indi.
O, otobüsten indi.
O Fuji Dağı'na gitti.
Tom ağaçtan indi.
Tom arabadan indi.
Tom arabaya bindi.
Tom motosikletinden indi.
Tom arabasından indi.
Ata bindim.
Ueno İstasyonunda trenleri değiştirdim.
O, merdivene tırmandı.
Tom merdivene tırmandı.
Tom jipten indi.
Tom atına bindi.
Tom arabasına bindi.
Tom uçaktan indi.
Tom otobüsten indi.
Leyla arabadan indi.
- Tom asansörden indi.
- Tom asansörden çıktı.
Hisse senedi fiyat endeksi, tüm zamanların en yükseğine yükseldi.
Bacadan duman yükseliyordu.
O, aceleyle arabasına bindi.
O trene bindi.
Uçak 4,000 fite tırmandı.
Tom çabucak arabadan indi.
Tom motosikletine geri bindi.
Tom pencereye tırmandı.
Tom arabayı durdurdu ve indi.
Ben trenden indim.
Tom arabasına geri bindi.
Tom trene bindi.
Tom taksiden indi.
Tom, Mary'nin arabasına bindi.
Tom otobüse bindi.
Tom arabasından hiç inmedi.
Ben otobüsten indim.
Arabama geri döndüm.
Otobüs durdu, ama kimse inmedi.
O, bisikletine bindi ve uzaklaştı.
Sıcaklık bir haftadır her gün arttı.
Sıcak hava balonumuz gökyüzüne yükseldi
Londra'ya giden trene bindim.
Helen sonraki durakta indi.
Yaşlı adam otobüsten indi.
O, iyi bir otele giriş yaptı.
İhracatımız 30 milyar dolara yükselmiştir.
O, bir sonraki otobüs durağında indi.
Otobüs durdu, ama hiç kimse inmedi.
O, bir sonraki istasyonda indi.
O, bir sonraki istasyonda indi.
Tom Mary ile arabaya bindi.
Tom Mary'nin motosikletinin arkasına binmedi.
Tom sonraki otobüs durağında indi.
Arabaya bindi ve uzaklaştı.
Tom merdivenle çatıya çıktı.
Taksiden indim.
Los Angeles'a giden bir uçağa bindi.
Tom bir ata bindi ve Mary'yi takip etti.
Tom bisikletine bindi ve uzaklaştı.
Yaşlı kadın otobüsten indi.
Yaşlı bayan otobüsten indi.
Tom arabanın kilidini açtı ve bindi.
Dan arabasına bindi ve uzaklaştı.
Yolun sonunda otobüsten indim.
O, dağın en tepesine tırmandı.
Tom motosikletine bindi ve uzaklaştı.
Tom arabaya bindi ve uzaklaştı.
Tom arabasına bindi ve sürdü.
Tom bisikletine binip gitti.
O, küvetten çıktı ve "Eureka!" diye bağırdı.
Tom atına bindi ve yola çıktı.
Tom arabasına koştu ve bindi.
Tom elbiselerini çıkardı ve küvete girdi.
Su on metrelik bir seviyeye yükseldi.
Bize gülümsedi ve trene bindi.
- Birden ayağını frene koydu.
- Aniden frene bastı.
Tom arabasına döndü ve uzaklaştı.
Tom motosikletine bindi ve onu çalıştırdı.
Tom'u lacivert bir minibüse binerken gördüm.
Tom küvetten çıktı ve kendini kuruladı.
Tom arabasını durdurdu ve indi.
Tom arabasından indi ve kapıyı açtı.
Tom arabaya bindi ve onlar uzaklaştı.