Translation of "Kameras" in Turkish

0.004 sec.

Examples of using "Kameras" in a sentence and their turkish translations:

Aber spezielle lichtempfindliche Kameras

Ama düşük ışıkta görmeye ayarlı kameralar...

Ich habe drei Kameras.

Üç kameram var.

Ich habe viele Kameras.

Çok fazla kameram var.

- Diese Kameras sind in Japan gemacht.
- Diese Kameras wurden in Japan gefertigt.

Bu kameralar Japonya'da üretilir.

Lichtempfindliche Kameras zeigen diese mächtigen Raubtiere...

Düşük ışığa duyarlı kameralar Mumbai sokaklarında kol gezen...

Japan stellt viele gute Kameras her.

Japonya çok sayıda iyi fotoğraf makineleri üretir.

In Urumqi gibt es vierzigtausend Kameras.

Urumqi'de kırk bin kamera var.

Kameras pflegen nicht die Wirklichkeit einzufangen.

Kameraların gerçeği yakalama eğilimi yoktur.

Sag mir, welche der beiden Kameras besser ist.

İki kameradan hangisinin daha iyi olduğunu bana söyle.

- Ich habe zwei Kameras.
- Ich habe zwei Fotoapparate.

İki kameram var.

- Tom hat drei Kameras.
- Tom hat drei Fotoapparate.

Tom'un üç kamerası var.

Tom hat sich ein Buch über Kameras gekauft.

- Tom fotoğraf makineleri hakkında bir kitap satın aldı.
- Tom kameralar hakkında bir kitap aldı.

Mitten in der Nacht zeigen lichtempfindliche Kameras erstaunliche Bilder.

Gecenin bir yarısı. Düşük ışığa duyarlı kameralar çarpıcı bir görüntü yakalıyor.

Aber lichtempfindliche Kameras zeigen eine Spezies, die anders vorgeht.

Ama düşük ışıkta çalışan kameralar farklı bir yaklaşımı olan bir türü ortaya çıkarıyor.

- Wie viele Kameras haben Sie?
- Wie viele Fotoapparate hast du?

Kaç tane kameran var?

Hochmoderne Kameras ändern unser Verständnis von einigen der legendärsten Geschöpfe der Erde.

Son teknoloji kameralar, Dünya'nın en ikonik bazı hayvanları hakkında bildiklerimizi değiştiriyor.

Tom hat ein paar billige Kameras als Geschenke für die Kinder in seiner Nachbarschaft gekauft.

Tom onun mahallesinde yaşayan çocuklara vermek için bir sürü ucuz kameralar aldı.