Examples of using "Leichtes" in a sentence and their turkish translations:
Biraz ateşim var.
Bugün hafif bir şey yemek istiyorum.
Hafif bir şey istiyorum.
Ev kolay bir kelimedir.
Ben kolay bir kız değilim.
Çocuk oyuncağı.
Hafif bir şey yiyeceğim.
Kolay bir yarış değildi.
Deneyimsiz fok yavruları kolay hedef.
Hafif bir kahvaltı servis edildi.
Onun için çocuk oyuncağı.
Bu sabahtan beri hafif bir ateşim var.
Tom'un hâlâ hafif bir topallaması var.
- O dağa tırmanmak çok kolaydı.
- O dağa tırmanmak çok oyuncağıydı.
Hafif ayakkabıları severim.
Genellikle hafif bir kahvaltı yaparım.
Hafif ateşim olduğu için, yatakta kaldım.
Benim hafif bir ateşim var.
Problemi kolayca hallettim.
Bunu yapman senin için kolay olacak.
Ama neden düşmana bu kadar kolay hedef haline geliyorlardı?
Çinli otomotiv ithalat pazarı hafif büyüme sinyalleri gösteriyor.
Onun gibi biri için başkanlık seçimini kazanmak kolay olacaktır.
Tom dışarıda çalışmadan önce hafif bir öğle yemeği yedi.
Bu herhangi bir öğrencinin çözebileceği böylesine kolay bir problem.
Onun sorunu çözmesi kolaydı.
Onun iyi bir şiir yazması kolay.