Examples of using "Lehrers" in a sentence and their turkish translations:
öğretmenin bilgisayarını hackerlar hackleyecek
- Maria, öğretmenin sorusunu cevaplıyor.
- Maria, öğretmenin sorusunu yanıtlıyor.
Öğretmenin nasihatını dinlemeliyiz.
Cevaplarını öğretmeninki ile karşılaştır.
- Mary öğretmenin sorusunu yanıtlıyor.
- Mary öğretmenin sorusuna cevap veriyor.
- Mary öğretmenin sorusunu cevaplıyor.
Öğretmenin şakasına gülmekten kendimi alamadım.
Öğrenci öğretmenin onu izlemesine çok kızdı.
O, bir öğretmenin gözdesi.
Öğretmenin söylediği Mary'yi daha çok çalışmaya teşvik etti.
Öğretmen maaşı avukat maaşından daha düşük.
Bir öğretmenin maaşı bir avukatınkinden daha azdır.
Öğretmenimin yardımıyla bu işi buldum.
o saatten sonra kontrol öğretmenin elinde zaten
Tom öğretmenin sorularını yanıtladı.
Öğretmeninin tavsiyesini dinlemelisin.
Ben öğretmenimin aydınlatıcı açıklamasını duyduğumda aniden ışık gördüm gibi oldu.
Öğretmenin görevi öğretmektir.
Onlar öğretmenlerinin sorusuna güçlükle cevap verdi.
Öğretmenin adını bilmek zorundayım.