Translation of "Warmes" in Turkish

- Was ist dein liebstes warmes Getränk?
- Was ist euer liebstes warmes Getränk?
- Was ist Ihr liebstes warmes Getränk?

En sevdiğiniz sıcak içecek nedir?

Die Säugetiere haben warmes Blut.

Memeliler sıcak kanlıdırlar.

Tom nahm ein langes, warmes Bad.

Tom uzun sıcak bir banyo aldı.

Maria nahm ein langes, warmes Bad.

Mary uzun bir sıcak banyo aldı.

Ich will etwas Warmes zu trinken.

İçmek için sıcak bir şey istiyorum.

Warum gibt es kein warmes Wasser?

Neden sıcak su yok?

Liebes Volk, danke für euer warmes Entgegenkommen.

Sevgili halkım, sana teşekkür ederim. Kucakladığın için teşekkür ederim.

Sie gab ihm etwas Warmes zu trinken.

O, ona içmek için sıcak bir şey verdi.

In Kairo herrscht ein sehr warmes Klima.

Kahire'nin çok sıcak bir iklimi var.

Wenn man die Wunde in warmes Wasser legt,

Yarayı sıcak suya tutmak.

Kemal Sunal hatte ein so warmes Lächeln, dass

Kemal Sunal'ın öyle sıcak bir gülüşü vardı ki

Geben Sie mir bitte etwas Warmes zu trinken.

- Lütfen bana içecek sıcak bir şey ver.
- Lütfen bana içecek sıcak bir şey verin.

Ein warmes Bad, und dann ab ins Bett!

Sıcak bir banyo zamanı ve sonra yatma zamanı.

Ich habe dir ein schönes warmes Abendessen gekocht.

Sana güzel sıcak akşam yemeği pişirdim.

Kraniche, die niedrig ziehen, deuten auf warmes Wetter hin.

Düşük uçan turnalar sıcak havayı gösterir.

Kaltes Wasser hat eine höhere Dichte als warmes Wasser.

Soğuk su, sıcak sudan daha yüksek bir yoğunluğa sahiptir.

- Tom hat ein gutes Herz.
- Tom hat ein warmes Herz.

Tom'un yardımsever bir kalbi var.

Wir haben kein warmes Wasser, weil die Rohre kaputt sind.

Borular kırıldığından dolayı sıcak suyumuz yok.

Im vierten Stock gibt es kein warmes Wasser, aber im Erdgeschoss schon.

Dördüncü katta sıcak su yok ama zemin katta var.

Die Wärmebildkamera zeigt, was sie wahrnehmen: Warmes Blut in der Flosse des Jungen.

Termal kameralar algıladıkları şeyi bize gösteriyor. Yavrunun yüzgecindeki sıcak kan.