Examples of using "Fliege" in a sentence and their turkish translations:
Şanslı sinek.
Amerika'ya uçakla gidiyorum.
- Ben Almanya'ya uçuyorum.
- Ben uçakla Almanya'ya gidiyorum.
Uçmaktan hoşlanmam.
Ben yarın Hanoi'ye uçuyorum.
Yarın Boston'a uçuyorum.
- Tom sineği öldürdü.
- Tom sineği ezdi.
Melanie yanlışlıkla bir sinek öldürdü.
O her gün papyon takıyor.
- Bir sinek tavanda yürüyebilir.
- Sinek tavanda yürüyebilir.
Şu anda İsviçre Alpleri'nin üzerinde uçuyorum.
Sineğe nektar hediye ediliyor.
Bir sinek kaç tane yumurta yumurtlar?
Gelecek hafta Şikago'ya hareket ediyorum.
Ben yanlışlıkla bir sinek yedim.
Melanie niyetsizce bir sinek öldürmüştü.
Sonbaharda Avustralya'ya gideceğim.
Tavanda bir sinek gördüm.
"Önümüzdeki hafta Hawaii'ye gideceğim." "Gerçekten mi?"
Tavanda bir sinek var.
O bir sineği bile incitmezdi.
Şu anda muhteşem İsviçre Alpleri'nin üzerinde uçuyorum!
İzne çıkıyorum.
O bir sineğe bile zarar veremez.
Bir sinek bile ona işkence ettiğinde hisseder.
Bu hafta bir iş görüşmesi için Londra'ya gidiyorum.
Sevgilimi ziyaret etmek için Almanya'ya gidiyorum.
"Bana bak" diye bağırdı Echo, "Bana bak Anne, uçuyorum!"
"Garson, bu sinek çorbamda ne yapıyor?" "Bana sırtüstü yüzecek gibi geliyor, bayım!"
Yarın Tokyo'ya hareket ediyorum.
Asla bir sineği öldürmek için bir top kullanma.
Defol.
Defol.
- Defol.
- Yürü git!
Defol.