Examples of using "Langsame" in a sentence and their turkish translations:
ve yavaş şoförler hakkında da
yavaş bir dönme hızı oldu.
Yavaş bir İnternet bağlantım var.
Ben bu şarkının yavaş ritminden hoşlanıyorum.
Ama gerçek şu ki, bu garip, yavaş hayat
Bu yavaş internette film izleyemem.
İnternet bağlantım neden bu kadar yavaş?