Examples of using "Kleben" in a sentence and their turkish translations:
Islak giysiler derime yapıştı.
Onun ayakkabılarına biraz sakız yapıştı.
Zarfın üzerine bir pul yapıştırın.
Zarfın üzerine bir pul koymak zorundayım.
Tom'un ayakkabılarından birinin altına sakız yapışmıştı.
Ben zarfın üstüne pul eklemeyi unuttum.
Büyükannem hamur yapışmasın diye oklavanın üstüne un serpti.
Postalamadan önce mektuba pul yapıştırmayı unutma.
Mektubuna bir pul yapıştırmayı unutma.
Lütfen postalamak için sana verdiğim mektuplara pul yapıştırmayı unutma.