Examples of using "Hol" in a sentence and their turkish translations:
Tom'u alın.
Yardım getir.
Yedek getirin.
Yardım için git.
Cüzdanınızı çıkarın.
Şapkamı getir.
Bana biraz su getir.
Eşyalarınızı alın.
Kaskını almaya git.
Beni almaya gel.
Lütfen Tom'u al.
Kitabı al.
Anneni al.
Tom'u buraya getir.
Onu tut.
Bana bir avukat bul.
Şapkamı geri getir!
Gel ve beni al.
Bu kitabı benim için alın.
Beni buradan çıkarın.
Onu oradan çıkar.
Tom'u aşağıya getir.
Onu buradan çıkar.
Birkaç battaniye al.
Bana da bir bardak süt getir.
Tom, bizi buradan çıkar.
Bana içecek bir şey getir.
Benim takım sandığını getir.
Şimdi beni buradan çıkar.
Tom'u oradan çıkar.
Bana bir içki al.
Tom'un tavsiyesini alın.
Gel onu al.
- Benim için bir bilet al.
- Benim için bir bilet alın.
- Lütfen bana bir sandalye al.
- Lütfen bana bir sandalye getir.
- Bana bir sandalye getirin lütfen.
Onu senin için alacağım.
Lütfen bana bir parça kağıt getir.
Mary'yi geri getir. Ona ihtiyacım var.
Ne isterse Tom'a al.
Koş ve fırından bir ekmek al.
Beni almaya gel.
Bana bir fincan kahve getirmeni istiyorum.
Lütfen beni 5'te havaalanından al.
Mutfaktan bana biraz yiyecek getir.
Tom köpeğiyle gidip getir oynuyor.
Onu buradan dışarı çıkar.
Krikoyu getir. Arabayı kaldıracağım.
Bana da biraz al.
Onu almaya gideceğim.
Arabanı almaya git.
Sadece geçmişe gidip atalarımızdan birazcık edep
Benim tüfeği alın.
Sen önden git, Tom. Yakında yakalarım.
Sadece beni listeye al.
Onu içeri getirin.
Bana bir bira daha getir.
Bana gazete alın.
Benden içecek istemekten vazgeç! Git onu kendin al.
Tom'u hemen buraya getir.
Onu al ve ateşin üstüne koy.
Tom! Bana bir sandviç getir.
- Beni 2:30'da al.
- Beni 2.30'da al.
Lütfen saat altıda beni otelden alın.
Lütfen beni otelin önünden arabayla al.
Saat 2.30'da ana kapının önünden beni al.