Examples of using "Brieftasche" in a sentence and their turkish translations:
Sami cüzdanını kaybetti.
İşte benim cüzdanım.
Cüzdanımı alayım.
Cüzdanım çalındı.
Tom'un cüzdanına göz attım.
Tom cüzdanına uzandı.
Cüzdanımı kaybettim.
O, cüzdanını çaldırdı.
Tom cüzdanını çaldırdı.
Onun evrak çantası suyla doluydu.
Cüzdanımı çaldırdım.
Tom'un cüzdanında bir organ bağış kartı var.
Cüzdanımda kalan hiç para yoktu.
Cüzdanınızı çıkarın.
Cüzdanım nerede?
Az önce yeni siyah cüzdanımı kaybettim.
Aniden cüzdanının kayıp olduğunu fark etti.
Tom John'un çantasını aldı ve onu ona uzattı.
Tom'un cüzdanında neredeyse bir şey yok.
Cüzdanımı köprüde çarptılar.
Tom terk edilmiş kamyonda bir cüzdan buldu.
Tanrım! Cüzdanı odamda unuttum!
Cüzdanını arabamın arka koltuğunda buldum.
Sanırım Tom'un bulduğu cüzdan senin.
Yarına kadar cüzdanımı geri almazsam, çok canlar yanacak.
Her yere baktım ama cüzdanımı bulamıyorum.
Cüzdanımı bulamıyorum.
Cüzdanın televizyonun üstünde.
- Eve vardığımda cüzdanımı kaybettiğimi anladım.
- Eve gittiğimde, kaybetmiş olduğum cüzdanımı buldum.
Hay aksi! Cüzdanımı bulamıyorum.
- Bir çetenin saldırısına uğradı. Darp edildi ve soyuldu.
- Bir çetenin saldırısına uğradı. Dövüldü ve çantası çalındı.
- Cüzdanımı kaybettim.
- Ben cüzdanımı kaybettim.
Buralarda kahverengi bir cüzdan gördün mü?
Tom cüzdanını arıyor.