Examples of using "Gleicher" in a sentence and their turkish translations:
benzer arka planı olan çocuklar seçildi.
Bu ürünler aynı kalitede.
Bütün hayvanlar eşittir ancak bazı hayvanlar diğerlerinden daha eşittir.
Bu ağacın tepesi çitle aynı yükseklikte.
Şimdi aynı şeyleri hissediyorum.
Tüm diller eşittir, ama İngilizce diğerlerinden daha eşittir.
Tom bana ağır biçimde hakaret etti ama ben ona aynen karşılık verdim.
Yaşama gücü yorulmadan zamanın geniş bir süreci için bir fiziksel veya zihinsel aktivite taşıma kapasitesidir. Sen sağlıklı bir yaşam tarzı sürdürerek sağlıklı ve dengeli bir diyet tüketerek, eğitim tarafından yaşama gücünü artırabilirsin.