Examples of using "Gebiete" in a sentence and their turkish translations:
Çoğu, yapılaşmış alanlardan uzak duruyor.
Bu yüzden biz bu bölgede dolaştık.
bütün bilim dalları birbiriyle bağlantılı.
Kanada'da ağaç kesmenin yasa dışı olduğu bir sürü alan vardır.