Translation of "Kanada" in Turkish

0.016 sec.

Examples of using "Kanada" in a sentence and their turkish translations:

- Wird Englisch in Kanada gesprochen?
- Wird in Kanada Englisch gesprochen?

Kanada'da İngilizce konuşulur mu?

- Er ist aus Kanada zurückgekehrt.
- Er kehrte aus Kanada zurück.

O, Kanada'dan döndü.

- Englisch wird in Kanada gesprochen.
- In Kanada wird Englisch gesprochen.

Kanada'da İngilizce konuşulur.

Von Russland bis Kanada.

Rusya'dan tutun Kanada'ya kadar.

Tom floh nach Kanada.

Tom Kanada'ya kaçtı.

Kanada ist kein Paradies.

Kanada bir cennet değildir.

Er zog nach Kanada.

O, Kanada'ya taşındı.

Kanada liegt in Nordamerika.

Kanada Kuzey Amerika'da yer almaktadır.

- Welche Sprachen werden in Kanada gesprochen?
- Welche Sprachen spricht man in Kanada?

Kanada'da hangi diller konuşuluyor?

- Diese Pflanze ist in Kanada beheimatet.
- Diese Pflanze ist in Kanada heimisch.

Bu bitki Kanada'ya özgüdür.

- Mein bester Freund kommt aus Kanada.
- Meine beste Freundin kommt aus Kanada.

Benim en iyi arkadaşım Kanadalı.

- Warst du schon einmal in Kanada?
- Waren Sie schon einmal in Kanada?

- Hiç Kanada'ya gittin mi?
- Hiç Kanada'da bulundun mu?

Damals war ich in Kanada.

O zaman ben Kanada'da idim.

Er kehrte aus Kanada zurück.

O, Kanada'dan döndü.

Japan ist kleiner als Kanada.

Japonya Kanada'dan daha küçüktür.

Ich bin in Kanada gewesen.

Kanada'ya gittim.

Ich war damals in Kanada.

O zaman Kanada'daydım.

1497 erkundete Giovanni Caboto Kanada.

1497 de, John Cabot Kanada'yı araştırdı.

Herr White ging nach Kanada.

Bay White Kanada'ya gitti.

Kanada ist ein großes Land.

Kanada geniş bir ülkedir.

Kanada ist größer als Japan.

Kanada, Japonya'dan daha büyüktür.

Spricht man in Kanada Französisch?

Kanada'da Fransızca konuşurlar mı?

Die Kriminalitätsrate in Kanada sinkt.

Kanada'da suç oranı düşüyor.

- Wo aus Kanada kommst du her?
- Von wo in Kanada kommst du her?

Kanada'nın neresindensin?

- Kanada ist ein Nachbarland der USA.
- Kanada ist ein Nachbarland der Vereinigten Staaten.

Kanada, ABD'ye komşu bir ülkedir.

- Aus welchem Teil von Kanada kommst du?
- Aus welchem Teil von Kanada kommt ihr?
- Aus welchem Teil von Kanada kommen Sie?

Kanada'nın hangi kısmındansın?

- In Kanada spricht man Englisch und Französisch.
- In Kanada, spricht man Englisch und Französisch.

Kanada'da İngilizce ve Fransızca konuşulur.

- In Kanada spricht man Englisch und Französisch.
- Man spricht in Kanada Französisch und Englisch.

Onlar Kanada'da İngilizce ve Fransızca konuşurlar.

- Hast du deinen Freund in Kanada angerufen?
- Hast du deine Freundin in Kanada angerufen?

Kanada'da arkadaşını aradın mı?

Japan betreibt viel Handel mit Kanada.

Japonya Kanada ile çok ticaret yapar.

Das ist ein Brief aus Kanada.

Bu, Kanada'dan bir mektup.

Kanada hat dreizehn Provinzen und Territorien.

Kanada'nın on üç tane il ve bölgesi vardır.

Herr White ist nach Kanada gegangen.

Bay White Kanada'ya gitti.

Er sagte: "Ich stamme aus Kanada."

O "Ben Kanada'dan geldim" dedi.

Mir geht es gut in Kanada.

Kanada'da muhteşem zaman geçiriyorum.

Ottawa ist die Hauptstadt von Kanada.

- Ottawa, Kanada'nın başkentidir.
- Ottawa, Kanada'nın başşehridir.

Die Vereinigten Staaten grenzen an Kanada.

- Amerika Birleşik Devletleri, Kanada ile komşudur.
- ABD, Kanada ile komşudur.

Ich reise morgen nach Kanada ab.

Yarın Kanada'ya hareket ediyorum.

Kanada ist das Mutterland des Eishockeys.

Kanada, buz hokeyinin anavatanıdır.

Viele unserer Kunden kommen aus Kanada.

- Müşterilerimizin çoğu Kanadalıdır.
- Müşterilerimizin birçoğu Kanada'dandır.

Wie kalt ist es in Kanada?

Kanada ne kadar soğuk?

Kanada ist ein sehr kaltes Land.

Kanada çok soğuk bir ülke.

Flitterwochen in Kanada kosten viel Geld.

- Kanada'da bir balayı çok paraya mal olur.
- Kanada'da balayı yapmak pahalıdır.

Kanada liegt nördlich der Vereinigten Staaten.

Kanada Amerika Birleşik Devletlerinin kuzeyindedir.

Welche Sprachen spricht man in Kanada?

Onlar Kanada'da hangi dilleri konuşurlar?

Die Stadt Toronto liegt in Kanada.

Toronto şehri Kanada'dadır.

Wo genau aus Kanada kommst du her?

Kanada'nın neresindensin?

Ich korrespondiere mit vielen Freunden in Kanada.

Kanada'daki birçok arkadaşımla mektuplaşırım.

Er ist im Begriff, Richtung Kanada aufzubrechen.

O, Kanada'ya gitmek üzere.

Japan ist nicht so groß wie Kanada.

Japonya Kanada kadar büyük değildir.

Wie lange bist du in Kanada geblieben?

Kanada'da ne kadar kaldın?

Ich möchte meine Freunde in Kanada besuchen.

Kanada'daki arkadaşlarımı görmek istiyorum.

Aus welchem Teil von Kanada kommst du?

Kanada'nın hangi bölümüne gittin?

Man spricht in Kanada Französisch und Englisch.

Kanada'da Fransızca ve İngilizce konuşulur.

Ich war letzten Winter Skilaufen in Kanada.

Geçen kış Kanada'da kayak yapmaya gittim.

- Letzten Winter bin ich in Kanada Ski fahren gegangen.
- Letzten Winter ging ich nach Kanada zum Schilaufen.

Geçen kış, Kanada'ya kayağa gittim.

Wir wissen, dass sie in Kanada geboren wurde.

Onun Kanada'da doğduğunu biliyoruz.

Letzten Winter fuhr ich zum Skifahren nach Kanada.

Geçen kış kayak yapmak için Kanada'ya gittim.

Ich möchte dieses Päckchen gern nach Kanada schicken.

Bu paketi Kanada'ya postalamak istiyorum.

Ich kenne einen Englischlehrer, der aus Kanada kommt.

Kanadalı olan bir İngilizce öğretmeni tanıyorum.

Ich wohne seit fast 5 Jahren in Kanada.

Neredeyse beş yıldır Kanada'da yaşıyorum.

In einem Teil von Kanada wird Französisch gesprochen.

Fransızca Kanada'nın bir bölümünde konuşulur.

Sie kam aus Kanada, um mich zu sehen.

O beni görmek için Kanada'dan geldi.

Sie halfen ihm dabei, nach Kanada zu gelangen.

Onlar onun Kanada'ya gitmesine yardımcı oldu.

Ist es in Deutschland so kalt wie in Kanada?

Almanya Kanada kadar soğuk mu?

Kevin hat den Gedanken, nach Kanada zu gehen, aufgegeben.

Kevin Kanada'ya gitme fikrinden vazgeçti.

Kanada hat ein Handelsabkommen mit der Europäischen Union unterzeichnet.

Kanada, Avrupa Birliği ile bir ticaret anlaşması imzaladı.

Tom hat mit seiner Familie Urlaub in Kanada gemacht.

Tom, ailesiyle birlikte Kanada'ya bir geziye gitti.

Die Bevölkerungszahl von Japan ist größer als die von Kanada.

Japonya'nın nüfusu Kanada'nınkinden daha büyüktür.

In Kanada betrug die Arbeitslosenquote im Oktober 2015 7 Prozent.

Kanada işsizlik oranı 2015 yılının Ekim ayında yüzde 7 idi.

In Kanada schlafen wir im Bett, nicht auf dem Boden.

Kanada'da zeminde değil yatakta uyuyoruz.

Die diplomatischen Beziehungen zwischen Kanada und dem Iran sind seitdem abgebrochen.

O zamandan beri Kanada ve İran arasındaki diplomatik ilişkiler askıya alındı.

Die meisten von Kanadiern getragenen Kleidungsstücke werden außerhalb von Kanada gefertigt.

Kanadalıların giydikleri giysilerin çoğu Kanada'nın dışında yapılmaktadır.

Kanada wird 225 Athleten zu den Olympischen Spielen in Pyeongchang schicken.

Kanada, Pyeongchang Olimpiyatlarına 225 sporcu gönderecek.

Mexiko ist, nach Kanada und den Vereinigten Staaten, das drittgrößte Land Nordamerikas.

Meksika; Kanada ve Amerika Birleşik Devletleri'nden sonra, Kuzey Amerika'daki en büyük üçüncü ülkedir.

Bei der Rennrodel-Weltmeisterschaft in Kanada gewannen die deutschen Athleten vier Goldmedaillen.

Alman sporcular Kanada'daki kızak dünya şampiyonluğunda dört altın madalya kazandılar.

Ich überlege, ob ich zum Auslandsstudium nach Australien oder nach Kanada sollte.

Yurt dışında Avustralya'da ya da Kanada'da okumaya gitmem gerekip gerekmediğinden emin değilim.

Der junge Mann, der sich mit John unterhält, ist ein Student aus Kanada.

John ile konuşan genç adam, Kanadalı bir öğrenci.

In Kanada gibt es viele Gebiete, wo das Fällen von Bäumen verboten ist.

Kanada'da ağaç kesmenin yasa dışı olduğu bir sürü alan vardır.

Wenn du in Kanada französischsprechenden Menschen begegnen willst, dann musst du nach Quebec gehen.

Kanada'da Fransızca konuşan insanlar bulmak istiyorsan Quebec'e git.

Ich habe zwei Ausländer kennengelernt, der eine kam aus Kanada und der andere aus England.

İki yabancı ile tanıştım, biri Kanadalı idi ve diğeri İngiltereli.

Da sie nach Kanada zurückgekehrt ist, kann sie sich gar nicht in diesem Hotel aufhalten.

O bu otelde kalamıyor, çünkü o, Kanada'ya geri gitti.

Einer im Jahre 2016 veröffentlichten Studie zufolge ist Deutschland das beste und Kanada das zweitbeste Land der Welt.

2016'da yayınlanan bir çalışmaya göre, Almanya dünyadaki en iyi ülkedir ve Kanada ikinci en iyi ülkedir.