Examples of using "Frosch" in a sentence and their turkish translations:
Mary kurbağayı öptü.
Tom kurbağayı öptü.
Yılan bir kurbağayı yuttu.
Boğazımda gıcık var.
Sudan bir kurbağa çıktı.
...dünyanın en kuzeyinde yaşayan kurbağa olmuştur.
Prens bir kurbağaya dönüştü.
Çocuk kurbağaya bir taş fırlattı.
Cadı, onun erkek arkadaşını bir kurbağaya dönüştürdü.
Sayfada yazılı tek kelime "kurbağa" kelimesiydi.
Kim yatağıma bir kurbağa koydu?
O bir kuyudaki bir kurbağa gibi.
Kurbağayı kara kurbağasından ayırt edemem.
Kuyudaki bir kurbağa okyanusu bilmez.
Bu ufak, erkek tungara kurbağası sadece bir yüksük boyutunda.
Kutuyu açar açmaz bir kurbağa dışarı zıpladı.
Yardım et! Bir cadı beni kurbağaya çevirdi.
Eski bir havuz var. Kurbağa içine atlar ve sudan ses çıkar.
Mary bir prense dönüşeceğini umarak kurbağayı öptü.
Her sabah canlı bir kurbağa ye ve günün geri kalan kısmında sana daha kötü bir şey olmayacak.