Examples of using "Flussabwärts" in a sentence and their turkish translations:
Kanoyla akıntı yönünde yol aldık.
Tom Mary'den aşağı tarafta yaşar.
Kano ile bir nehirden aşağıya doğru gittik.
Akıntının yönünde yaşayan insanları da kötü vuracak.
Kampımız buradan yaklaşık 5 mil aşağı yönde.
çaresizce ihtiyaç duyulan takviye ve cephane kaldırıldı.
Çocuk bir sal üstünde nehirden aşağıya doğru gitti.